Korku temelli sevgi realiteniz
deneyimlerinizi kontrol ediyor hatta yaratıyor...
Yalnızca size verilen sevgiyi koşullu
olarak almakla kalmıyor, verirken de aynı şekilde davranıyorsunuz. Sevginizi
koşullara bağlarken, sevginize sınır koyarken bile -aslında- bir parçanız bunun
bir gerçek sevgi olmadığını biliyor. Ama değiştirmek içinde kendinizi güçsüz
hissediyorsunuz.
İnsanların yalnızca ilişkilerinde
tutumları değil, tüm davranışları sevgiye ya da korkuya dayanıyor.
Kararlarınız; iş, endüstri, politika, din, gençlerin eğitimi, ülkelerin sosyal
kurumları, toplumunuzun ekonomik hedeflerini etkiliyor. Savaş, barış, saldırı,
savunma, saldırganlık, boyun eğme, alma, verme, biriktirme, paylaşma, birleşme
ya da bölünme... Her türlü seçiminiz ya sevgi ya korku düşüncesinden
kaynaklanıyor.
Korku; daraltan, kapayan, içe hapseden,
kaçan, gizleyen, biriktirerek yığan, zarar veren enerjidir.
Sevgi; genişleten, açan, yayılan, kalan,
açık olan, paylaşan, iyileştiren enerjidir.
Korku, bedenleri giysilerle sararak
gizler, Sevgi çıplak olmaya izin verir,
Korku sahip olduklarına sımsıkı yapışır,
Sevgi sahip olduklarını paylaşır.
Korku zorba yakınlık ister, Sevgi
sevecen yakınlık.
Korku sımsıkı sarar, bırakmak istemez,
Sevgi özgür bırakır.
Korku kurutur, Sevgi yumuşatır.
Korku saldırır, Sevgi bağrına basar...
Her insan düşüncesi, sözü, davranışı bu
duyguların birinden kaynaklanır. Bu konuda başka bir seçiminiz yok çünkü
seçeceğiniz başka bir şey yok. Ama bu iki duygudan hangisini seçeceğiniz
konusunda özgürsünüz.
Korku içinde yaşamanız öğretildi. Güçlü
olanın kazandığı, başarının en kurnaz olana ait olduğu, zaferin ancak güçlülerin
tekelinde olduğu öğretildi size. En sevecen olanın kazandıkları hakkında ne
öğrendiniz? Bir şekilde en güçlü, en zeki, en kurnaz olmaya çalışıyorsunuz. Ama
herhangi bir durumda olamadığınızda, kaybetmekten korkuyorsunuz. Çünkü '' en
bilmem ne '' olamamanın kaybetmekle eş anlamlı olduğu öğretildi size. Böylece
korkunun düşüncelerini seçiyorsunuz. Çünkü öğrendiğiniz bu...
Ama ben size başka türlü öğretiyorum:
sevgiden kaynaklanan düşünceleri seçtiğinizde yaşamı sürdürme çabasından daha
öteye geçeceksiniz, kazanmaktan, başarmaktan daha öteyi gerçekleştireceksiniz.
İşte o zaman, gerçekte kim olduğunuzun olağanüstü güzelliğini
deneyimleyeceksiniz. İşte o zaman kim olduğunuzu bileceksiniz. Bunu yapabilmek
için o iyi niyetli ama bilgisiz dünya öğretmenlerinizin öğretilerini bir kenara
itmeniz gerekiyor. Ancak o zaman bir başka kaynaktan gelen öğretilerin
bilgeliğini işiteceksiniz.
Size rehberlik edecek en iyi öğretmen
dışınızdan biri değil, o içinizdeki sestir. Bu Tanrı'nın kullanmayı seçtiği ilk
araç çünkü en doğrudan olandır. İçinizdeki ses, O'nun konuştuğu en yüksek
sestir. Çünkü size en yakın olan o. Bu ses kendi anlayış düzeyinize göre neyin
doğru-yanlış, iyi-kötü, yalan-gerçek olduğunu daima size söylüyor. O sizin yol
göstericiniz, gemiyi yönlendiren, yolculuğunuza rehberlik eden radarınız. Tabii
eğer izin verirseniz.
Şu anda okuduğunuz bu sözlerin sevgi
sözleri mi, korku sözleri mi olduğunu size söyleyecek olan yine o sestir. Bu
sesle okuduklarınızı benimseyin ya da boş vermeye karar verin...
Neale Donald Walsch
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder