Doğayı
sessizce gözlemlemek ve yaşayan Tolteklerin sözsüz Bilgisi, özgürlük yolunda
ustanın fantezilerinde takılmamak konusunu oldukça açık ortaya koymuştu.
Castaneda’nın kendisi de bu konuda çok açıktı. Don Juan Matus’un şu düstûrundan
hareket ile, bir nagual aramak yerine kendi enerjim ile ilgilendim: “Bir savaşçı,
kendi kişisel gücüne güvendiğinde, yenilmezdir ve bu gücün küçük veya muhteşem
oluşunun bir önemi yoktur.” Tek başıma garip, donjuanvari teknikler uygulamaya
başladım ve bunlar daha önce bildiklerime eklendi. Uzun ve tekrarlı dikkat
yürüyüşleri yaptım, kendimi gömdüm, bir ağaca asılarak geceler geçirdim,
duygusal yaralarımı iyileştirdim kendime ait alışkanlık kalıplarım kırdım,
enerji kayıtları tuttum. Görebilene kadar, kişisel geçmişimi silmek için
yöntemler araştırdım. “Carlos Castaneda’nın eserlerini yaşayarak uygulamak”
olarak adlandırdığım birçok uzun deneyimlerim oldu. Sonuçlar sarsıcıydı:
Teknikler işe yarıyordu ve alışılmadık bir farkındalığı, diğer benliğin
farkındalığını ortaya çıkarmıştı ve bu her birimizin içinde var olan sayısız
gizli kaynağa işaret ediyordu. Enerjimizin, sıradan olandan çok farklı bir
kullanımını ve algılanışını ortaya koyuyordu.
Castaneda
uygulamaları bana, okuyucularının daha çok dikkatini çeken “ender olaylar”ın
(dostlar ile, ağaçlar ile veya Toprak ile konuşmak ya da onları dinlemek, uçmak
duygusu, bir kurt gibi algılamak, karanlıkta koşmak, rüya bedenini farketmek
vs.) yanı sıra, bunlardan çok daha önemli bir şey kazandırdı. Don Juan’ın haklı
olduğunu gördüm: Algıladığımız dünya, örneğin benliğimiz (kendi egomuz) bir
tanımdan başka bir şey değildir—sadece biz onun gerçek olduğunda ısrarcı
davrandığımız için gerçekmiş gibi görünen bir fantezidir. Dünyayı durdurmak,
benliği durdurmak, olağanüstü görsel oyunların çok ötesinde bir şeydir. Bu,
farklı dünyaları, farklı varoluş biçimlerini algılamak ve deneyimlemek
ihtimâlinden eksik veya fazla bir şey değildir. Daha farklı ve daha iyi
algılamak... Her gün tekrar oluşturduğumuz dünyayı çelişkili bir şekilde
tanımlamağı bırakırsak, bunu özgürlüğe giden hakiki yol olduğunu ve bizim
yaşanılacak daha iyi dünyalar oluşturuşumuza yol açtığını görürüz. Kendimizi,
yine kendimize verdiğimiz önemle, şikâyetlerle, asabiyetle ve bayağılıkla
tanımlamayı bırakmak, içinde bulunacağımız farklı koşullarda nasıl olacağımızı
seçmek özgürlüğüne giden somut yoldur. Sadece tek bir varoluş şeklinin kölesi
olmağı bırakırız. Kişisel tarihimizin belirlediği köleliğe veda ederiz. Kişisel
imgemizi belirleyen suni ve dar sınırlaarı aşarız. Tek taraflı olmaya ve
yaşamaya veda ederiz.
Castaneda
tekniklerini uygulamak sayesinde kısaca, özgür olduğumuzu keşfettim. Nasıl
olmak ve nasıl yaşamak istediğimizi biz seçebiliriz.
Victor
Sanchez
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder