DÜŞÜNCELERİNİZİ DEĞİŞTİRİRSENİZ, KADERİNİZİ DE DEĞİŞTİRİRSİNİZ…
ETKİ düşünceniz, TEPKİ ise bilinçaltınızın
verdiği karşılıktır.
Bütün dilekleriniz gerçekleşecek diye bir kural
yoktur. Herkes bunu bilir. Şüpheci kişiler, bunu duaların işe yaramadığına dair
bir kanıt olarak yorumlarlar. Ancak göz ardı ettikleri bir nokta vardır:
Dileklerinizin
karşılık bulabilmesi için bilimsel temeli net bir biçimde anlaşılarak etkin
kullanılması gerekir. Ancak bundan sonra belirli bir isteğin neden etkin
olmadığını anlayabilir ve onu daha etkin kılmak için pratik bir yöntem
bulabiliriz.
Peki
dileklerinizin istediğiniz gibi karşılık bulmadığını fark ederseniz, ne olur o
zaman? İlk yapmanız gereken şey, böyle bir başarısızlığın temel nedenlerini
anlamak olmalıdır. Bu nedenler güven eksikliği ve çok fazla çabadır. Birçok
kişi, bilinçaltının işleyişini tam olarak anlayamaz ve dileklerinin
gerçekleşmesine mani olur. Zihninizin nasıl çalıştığını bildiğinizde, büyük
ölçüde güven kazanırsınız.
Unutmayın,
bilinçaltınız ne zaman bir fikri kabul etse, hemen bunu uygulamaya başlar.
Bunun için bütün önemli kaynaklarını ve potansiyellerini kullanır. Derin
zihninizin bütün zihinsel ve spiritüel yasalarını harekete geçirir. Bu yasa iyi
fikirler için geçerlidir, ancak kötü fikirler içinde geçerlidir. Sonuç olarak,
eğer bilinçaltınızı olumsuz biçimde kullanırsanız, bu soruna, başarısızlığa ve
karışıklığa neden olur. Yapıcı biçimde kullanırsanız kılavuzluk, özgürlük
ve zihinsel huzur getirecektir.
Düşünceleriniz
olumlu, yapıcı ve sevgi dolu olduğunda, doğru cevabı almanız kaçınılmazdır. Bu
nedenle başarısızlığın, üstesinden gelmek için yapmanız gereken tek şey,
bilinçaltınızın fikrinizi ya da isteğinizi kabul etmesini sağlamaktır. Siz
bunun gerçekliğini kabul edin, zihninizin yasası gerisini halledecektir.
İsteğinizi inançla, güvenle ve şüphesiz devredin; bilinçaltınız bu görevi
devralacak ve size cevap verecektir.
Ne zaman
bilinçaltınızı sizin için birşey yapmaya zorlamak isterseniz, başarısız
olursunuz. İstediğiniz sonuçlar yaklaşmak yerine uzaklaşır. Bilinçaltınız
zihinsel bir zorlamaya tepki vermez. İnancınıza ya da bilincinizin kabulüne
tepki verir.
Sonuç
elde etme konusundaki başarısızlığınız şu ifadelerden de kaynaklanabilir:
- Herşey kötüye gidiyor
- Asla karşılık alamayacağım
- Çıkış yolu göremiyorum
- Durum umutsuz
- Ne yapacağımı bilmiyorum
- Karmakarışık oldum
Bu tür
ifadeler kullandığınızda, bilinçaltınız size karşılık vermez ve sizinle
işbirliği yapmaz. Sürekli yerinde sayan bir asker gibi, ne ileri ne de geri
gidersiniz. Başka bir deyişle, hiçbir yere gidemezsiniz.
Bir
taksiye bindiğinizi ve taksiye bir sürü farklı yön söylediğinizi düşünün.
Taksicinin kafası karmakarış olurdu herhalde, hatta sizi hiçbir yere götürmek
istemeyebilirdi. Talimatlarınıza uymaya çalışsa da, bunu yapamayabilirdi.
Sonunda kendinizi hiç kimsenin aklına gelmeyen bir yerde bulabilirdiniz.
Bilinçaltınızın
müthiş güçleri ile çalışırken de aynı şey geçerlidir. Kafanızda net bir fikir
olmalıdır. Bir çıkış yolu olduğuna, bir çözümün bulunacağına inanmalısınız.
Yanlızca bilinçaltınızdaki Sınırsız Zeka cevabı bilir. Bilincinizdeki net
karara vardığınızda, aklınızı başınıza toplarsınız ve neye inanırsanız onu
yaşarsınız.
RAHATLIK İŞİ ÇÖZER
Çok soğuk
bir havada kalorifer ocağı bozulan ev sahibi tamirci çağırmıştı. Tamirci hemen
geldi. Yarım saat içinde ocak yeniden çalışıyordu. Tamirci ev sahibine 200
dolarlık bir fatura çıkardı.
“Ne!”
diye bağırdı ev sahibi öfkeyle. “Ne kadar uğraştın ki! Tek yaptığın küçük bir
parçayı değiştirmekti, beş dolardan fazla etmeyecek bir alet için ne hakla
benden 200 dolar istersin?”
Tamirci
omuz silkti: “Ben parça için sadece iki dolar istedim. Fiyatı bu kadardı”
Ev sahibi
elindeki faturayı salladı. “İki dolar mı?” diye bağırdı. “Burada 200 dolar
yazıyor!”
“Doğru”
dedi tamirci. “Neyin bozuk olduğunu ve bunun nasıl onarılacağını bilmenin
değeri 198 dolar”
Bilinçaltınız
usta, herşeyi bilen bir tamirci. Vücudunuzdaki her organın nasıl çalıştığını ve
nasıl iyileştirileceğini bilir. Sağlık komutu verirseniz, bilinçaltınız bunu
yerine getirecektir. Burada anahtar, gevşemedir. “Rahatlık işi çözer”.
Ayrıntılara
ve sıkıntılara saplanıp kalmayın. Sonucun ne olacağını bilin. İster sağlıkla,
ister parayla, ister ilişkilerle ilgili olsun, sorunun çözümünün mutluluğunu
hissedin. Ciddi bir hastalıktan kurtulduktan sonra ne hissettiğinizi
hatırlayın. Hislerinizin, bilinçaltının faaliyetinin mihenk taşı olduğunu
unutmayın. Yeni fikrinizin sonuçlarını hissetmeli, bunu gelecekte hayata geçecek
değil, şu anda hayata geçmekte olan birşey gibi görmelisiniz.
İRADE GÜCÜNÜ DEĞİL, HAYAL GÜCÜNÜ KULLANIN
Bilinçaltının
güçlerini kullanmak, bir engeli itmeye çalışmaya benzemez. Daha çok çalışmak
daha iyi sonuçlar doğurmaz. İrade gücünü kullanmayın. Bunun yerine, sonu ve
bunun yaratacağı özgürlük halini gözünüzde canlandırın. Zekanızın araya
girmeye, sorunu çözmek için yollar bulmaya ve bu yolları bilinçaltınıza empoze
etmeye çalışacağını göreceksiniz.
Buna
direnç gösterin. Entelektüel sorun çözme becerilerinizi bir kenara bırakın.
Basit, çocuksu, mucizeler yaratan bir inancı korumaya çalışın. Gözünüzde, bu
rahatsızlıktan ya da sorundan kurtulmuş halinizi canlandırın. Peşinde olduğunuz
özgürlük durumunun duygusal hazzını hayal edin. Her türlü bürokrasiyi süreçten
çıkartın. En iyi yol, basit yoldur.
DİSİPLİNLİ BİR İMGELEME NASIL HARİKALAR
YARATIR?
Bilinçaltından
karşılık almanın en iyi yolllarından biri disiplinli ya da bilimsel hayal
gücüdür. Bilinçaltı vücudun mimarı ve inşaatçısıdır. Bütün hayati fonksiyonlarınızı
kontrol eder.
İnanmak,
birşeyi doğru kabul etmek, o varmış gibi yaşamaktır. Bu ruh halini koruduğunuz
sürece, dileklerinizin gerçekleşeceğine tanık olmanın keyfini yaşarsınız. Bir
dileğin gerçekleşmesi için 3 aşamaya ihtiyaç vardır:
- Sorunu fark etmek ya da kabul etmek
- Sorunu, en iyi çözümü ya da çıkış yolunu bilen bilinçaltına devretmek
- Gerçekleştiğine derinden inanarak huzur bulmak
Kuşkular
ve tereddütler dileğinizin gerçekleşmesini engeller. Kendi kendinize, “keşke
iyileşebilseydim” ya da “umarım işe yarar” demeyin. Yapılacak iş hakkındaki
duygunuz, gidişatı belirler. Uyum sizindir. Sağlığında sizin olacağını bilin.
Bilinçaltının
sınırsız iyileştirici gücü için araç olarak etkin hale gelebilirsiniz. Sağlık
fikrini tam bir inançla bilinçaltınıza devredin; sonra gevşeyin. Kendinizi onun
gücüne bırakın. Duruma ve koşullara, “bu da geçecek” deyin. Gevşeme ve inanç
yoluyla, bilinçaltınızı aşılayın. Bu fikrin altındaki kinetik enerjinin devreye
girmesini ve fikri hayata geçirmesini sağlayacaktır.
ZORLAMA TERS ETKİ YAPAR
Emile
Coue konferansları sayesinde ABD’de pek çok hayran ve takipçi kazanan önemli
bir psikologdur. En önemli görüşlerinden biri şudur:
Arzularınızla hayal gücünüz çatıştığında,
kazanan kaçınılmaz olarak hayal gücünüz olur.
Buna ters
etki yasası adını veriyordu.
Yerde
duran dar bir tahtanın üzerinde yürümeniz gerektiğini düşünün. Bunu hiç
kuşkusuz kolayca yaparsınız. Bir de aynı tahtanın yerden beş metre yukarıda ve
iki duvar arasına asılmış olduğunu düşünün. Üzerinde yürür müsünüz? Yürüyebilir
miydiniz?
Herhalde
hayır. Tahta boyunca yürüme arzunuz, hayal gücünüzle çatışırdı. Tahtanın
üzerinde yalpaladığınızı ve baş aşağı düştüğünüzü hayal ederdiniz. Yürümeyi çok
isterdiniz, ama düşme korkunuz size engel olurdu. Hayal gücünüzün üstesinden
gelmek ve bunu bastırmak için çaba sarf ettikçe, düşme fikri daha güçlü hale
gelirdi.
“Başarısızlığımın
üstesinden gelmek için irade gücümü kullanacağım” düşüncesi, başarısızlık
düşüncesini güçlendirir. Zihinsel çaba, istenen şeyin tersini yaratarak kişinin
kendi yenilgisine neden olur. İrade gücünü arttırmak üzerinde yoğunlaşmak,
güçsüzlük durumunu vurgulamaktadır. Bu yeşil bir hipopotamı düşünmemek için
elinizden gelen herşeyi yapmaya karar vermeniz gibidir. Karar, yeşil hipo
fikrini zihninde baskın hale getirir; bilinçaltı baskın fikre her zaman daha
fazla tepki verir. Bilinçaltınız, çelişen iki önermeden daha güçlü olanı kabul
edecektir.
Kendinizi
şunları düşünürken bulabilirsiniz:
- İyileşmek istiyorum. Neden iyileşemiyorum?
- Çok uğraşıyorum, neden sonuç alamıyorum?
- Kendimi daha fazla zorlamalıyım
- Sahip olduğum bütün irade gücünü kullanmalıyım.
Hatanızın
nerede olduğunu görmelisiniz. Çok fazla uğraşıyorsunuz! İrade gücünüzü
kullanarak bilinçaltınızı fikrinizi kabul etmeye zorlamayın. Bu tür girişimler
sizi başarızlığa mahkum eder. Bu durumda dilekleriniz ters tepebilir. Çaba sarf
etmediğiniz bir yol daha iyidir.
Daha önce
başınıza böyle birşey geldi mi? Bir sınava girmek zorundasınız. Ders çalışarak
ve konuları gözden geçirerek çok zaman harcadınız. Herşeyi çok iyi bildiğinizi
hissediyorsunuz. Ancak boş sınav kağıdıyla yüz yüze geldiğinizde, zihninizin
daha boş olduğunu fark ediyorsunuz. Bütün bildikleriniz kafanızdan uçup gitmiş.
Aklınıza konuyla ilgili tek birşey gelmiyor. Dişlerinizi sıkıyor, iradenizin
tüm gücünü topluyorsunuz; ama siz çaba sarf ettikçe, bilgiler daha da
uzaklaşıyor sanki.
Hayal
kırıklığına uğramış bir halde sınav salonundan çıkıyorsunuz. Zihinsel baskı
sona eriyor. Birkaç dakika önce umutsuzca bulmaya çalıştığınız cevaplar birden
zihninize hücum ediyor. Kendinize konuları bildiğinizi söylemiştiniz,
biliyordunuz da; ama ihtiyaç duyduğunuz anda değil. Hatanız, kendinizi
hatırlamaya zorlamanızdı. Aksi etki yasası gereği bu sizi başarıya değil,
başarısızlığa sürükledi. Dualarınızın tersiyle karşılaştınız.
ARZULARIN HAYAL GÜCÜYLE ÇATIŞMASI NASIL
ÖNLENİR
Zihinsel
güç ya da irade gücü kullanmak, karşıtlığın olacağını varsaymaktır. Ancak
karşıtlığı hayal etme eylemi, karşıtlığı yaratır. Eğer dikkatinizi arzunuza
kavuşmanızı önleyen engeller üzerinde yoğunlaştırırsanız, bu arzuya kavuşmanızı
sağlayacak unsurlar üzerinde yoğunlaşması mümkün olmaz.
Herhangi
bir fikir, arzu ya da zihinsel imge konusunda bilinç ve bilinçaltınız uyum
içinde ya da anlaşma halinde olmalıdır. Zihninizin farklı bölümleri arasında
çatışma kalmadığında, dileklerinizin karşılaştığını görürsünüz. Siz ve
duygularınız, düşünceniz ve duygunuz, fikriniz ve duygunuz, arzunuz ve hayal
gücünüz arasında da anlaşma olmalıdır.
Bütün
çabayı minimuma indiren, uyku haline geçerek, arzularınızla hayal gücünüz
arasındaki bütün çatışmalardan kaçınabilirsiniz. Uyku halindeyken, bilinç büyük
ölçüde geri çekilir. Bilinçaltınızı aşılamak için en uygun zaman, uykudan hemen
öncesi ve sonrasıdır. Bunun nedeni bilinçaltının en üst düzeyde performansını
uykudan hemen önce ve uyandıktan hemen sonra gerçekleştirmesidir. Bu aşamada
arzularınızı etkisiz hale getiren ve bilinçaltı tarafından kabulünü engelleyen
olumsuz düşünce ve imgeler kendini göstermemektedir. Yerine gelen arzunun
gerçekliğini hayal ettiğinizde ve başarının heyecanını hissettiğinizde,
bilinçaltınız arzunuzun hayata geçmesini sağlar.
Pek çok
kişi ikilemlerinive sorunlarını, kontrollü, yönlendirilmiş ve disiplinli hayal
gücü sayesinde çözer. Doğru olduğunu hayal ettikleri ve hissettikleri herşeyin
hayata geçeceğin, geçmek zorunda olduğunu bilirler.
Shara
adındaki genç kadın bana geldiğinde, umutsuzluğun eşiğindeydi. Sürekli
ertelenen ve sonu görünmeyen, uzun, karmaşık bir davayla uğraşıyordu. En büyük
arzusu, bu davanın uyum içinde bir çözüme kavuşmasıydı. Ancak zihni
başarısızlık, kayıp, iflas, yoksulluk imgeleriyle doluydu. Böylece Shara’nın
hayal gücü arzusuna üstün geliyor ve dava uzuyor da uzuyordu.
Benim
önerim üzerine, Shara her gece yatmadan önce sorun için en iyi olası sonu hayal
etmeye başladı. Elinden geldiğince iyiyi düşünüyordu. Zihnindeki imgenin
yüreğinin arzusuyla uyuşması gerektiğini biliyordu.
Yavaş
yavaş uykuya geçerken, davanın halledilmesinin ardından avukatla yapacağı olası
görüşmeyi hayal ediyordu. Sonuç hakkında ona sorular sorduğunu ve onun
açıklamalarını dinlediğini duyuyordu. Avukat tekrar tekrar aynı şeyi söylüyordu
“Dava mahkeme dışında haloldu. Mükemmel, ve son derece uyumlu biz çözüm yolu
bulundu”.
Gün
boyunca, korku dolu düşünceler aklına geldiğinde, Shara zihninde avukatla
yapacağı görüşmeyi, sözleri ve mimikleriyle canlandırıyordu. Avukatın
gülümsemesini, davranışlarını, sesinin tonunu, kullandığı belirli sözcükleri
hayal ediyordu. Bunu öyle sık ve öyle büyük bir inançla yapıyordu ki,
korkularını daha bunlar zihninde toplanma girişiminde bulunmadan yenmeye
başladı.
Birkaç
hafta sonra, avukatı onu aradı. Shara’nın hayal ettiği ve doğru olduğunu
hissettiği şeyi doğruladı. Dava halolmuş ve Shara’nın uyumlu kabul edebileceği
bir çözüm bulunmuştu.
HATIRLAMAYA DEĞER FİKİRLER
- Zihinsel zorlama ve aşırı çaba, endişe ve korkuyu
göstererek dileklerinizin karşılığını almanızı engeller. Rahatlık işi
çözer.
- Zihniniz gevşediğinde ve bir fikri kabul
ettiğinizde, bilinçaltınız bu fikri hayata geçirmek için işe koyulur.
- Geleneksel yöntemlerden bağımsız düşünün ve plan
yapın. Her sorunun bir cevabı ve çözümü olduğunu bilin.
- Kalbinizin atışı, ciğerlerinizin soluk alışı ya
da vücudunuzdaki herhangi bir organın fonksiyonları ile gereğinden fazla
ilgilenmeyin. Bilinçaltınıza güvenin ve sık sık ilahi doğru eylemin
gerçekleşmekte olduğunu ifade edin.
- Sağlık duygusu sağlığı, zenginlik duygusu
zenginliği doğurur. Siz ne hissediyorsunuz?
- Hayal gücü en büyük yeteneğinizdir. Güzel ve iyi
olanı hayal edin. Siz hayal ettiğiniz kişisiniz.
- Uyku halinde, bilinç ve bilinçaltınız arasındaki
çatışmalardan kaçının. Yine uyumadan önce, arzunuzun gerçekleştiğini
tekrar tekrar hayal edin. Huzur içinde uyuyup keyifli uyanın.
- Olumlama, öyle olduğunu söylemektir. Zihnin bu
tutumunu doğru kabul ettiğiniz sürece, bunun aksi yönündeki bütün
etkenlerden bağımsız olarak, dileklerinizin gerçekleştiğini görürsünüz.
Bilinçaltının
Gücü
Joseph
Murphy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder