Geriye dönük bazı olaylara ya da bir zamana baktığımızda, anıları hatırlamaya başlarız ve ne kadar çok anı hatırlarsak bunları hatırlamak da o kadar uzun zaman alır.
Örneğin; çocukluğunuzda geçirdiğiniz yazı, yazın sonunda hatırladığınızda, bu epey uzun sürebilir. Bunun sebebi de her şeyin yeni olmasıdır, sizin yeni deneyimlere sahip olmanız, yeni şeyler öğrenmeniz. Dolayısıyla, geri dönüp, o yaz sonuna baktığınızda, o kayıttan çıkaracağınız çok şey olacaktır. Ancak bunun tersine, yaşlandığınızda, bir şekilde yaşamın kurallarını ve kalıplarını öğrenmiş oluyorsunuz, ve evet bu önemli, yaşamın nasıl işlediğini biliyorsunuz ama bunun olumsuz tarafı, bu öğrendiklerinizde fazla anı bulunmamakta.
Dolayısıyla, 60 yaşına geldiğinizde ve geriye dönüp, geçirdiğiniz yaza baktığınızda vay be çok hızlı geçmiş dersiniz. Neden?, Çünkü, o yaz diğer geçen yazlar gibidir. Yenilik, yavaş yavaş ortadan kalktıkça, zaman bir şekilde sanki hızlanır. Yalnız ben size aslında nasıl daha uzun “yaşarsınız”ı söylemiyorum, ben size uzun yaşadığınızı nasıl düşündüğünüzü anlatıyorum. Basitçe, yeniliği arayın, yenilikçi olun…
Ben kendi açımdan, “zaman”ın gerçekten de bir “illüzyon” olduğunu anlamışım gibi hissediyorum. Dolayısıyla, bu konuda fazla konuşmak istemiyorum. Aslında bizler zamanda ileri doğru sabit hızla hareket ettiğimizi hissetsek bile, bir gün her şeyin düşündüğümüzden, olması gerektiğinden de daha garip olduğunu görürsek, buna hiç şaşırmam…
David Eagleman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder