Bakmak ve Görmek Arasındaki Farkı Bu Çocuktan Öğrenin
Oradan Bakınca
Neyimi Görebiliyorsun?
İçi mi…? Dışımı…? Karakteri mi…? Düşünceleri mi…? Hislerimi…? Nefreti mi…? Değeri mi…? Kendini…? Diğerini…?
Şekli mi…? Şemali mi…? Rengi mi…?Teni mi…? Hayali mi…?
Görmediğin hicbirşeyin peşine düşme …
Adamın biri, ilk defa gittiği küçük bir kasabada şaşkın şaşkın gezinirken yol kenarında duran bir arabanın yanına sokulmuş ve arka koltukta tek başına oturan çocuğa :
– Buraların yabancısıyım…
Parkın hemen yanıbaşındaki fırını arıyorum, çok yakın olduğunu söylediler…?
Çocuk, arabanın penceresini iyice açtıktan sonra :
– Ben de buraya ilk defa geliyorum demiş. Ama sağ tarafa gitmeniz gerekiyor herhalde.
Adam, çocuğun da yabancı olmasına rağmen bunu nasıl anladığını sormuş.
Çocuk:
– Ihlamur çiçeklerinin kokusunu duymuyor musunuz? diye gülümsemiş.
Kuş cıvıltıları da oradan geliyor zaten.
– İyi ama, demiş adam, bunların parktan değil de tek bir ağaçtan gelmediği nerden biliyorsun?
– Tek bir ağaçtan bu kadar yoğun koku gelmez, diye atılmış çocuk.
Üstelik, manolyalar da katılıyor onlara. Hem biraz derin nefes alırsanız,fırından yeni çıkmış ekmeklerin kokusunu duyacaksınız.
Adam, gözlerini hafifçe kısarak denileni yaptıktan sonra, teşekkür etmek için döndüğünde farketmiş çocuğun kör olduğunu.
Çocuk ise, konuşurkenbir anda sözlerini yarıda kesmesinden anlamış, adamın kendisini farkettiğini…
Işığa hasret gözlerini ondan saklamaya çalışırken:
– Üç yıl önce bir kaza geçirmiştim, demiş, görmeyi o kadar çok özledim ki.
Sizinkiler sağlam öyle değil mi?
Bir Alman zooloğu, nelerden oluştuğunu anlamak için bir serçe yuvasını dağıtmıştı. Yapı malzemelerini sayınca şu sonuca ulaştı; Yuvanın yapısında 630 uzun at kılı, 1715 daha kısa kıl, 195 kök parçacığı, bir tül parçası, 3 yonca yaprağı, çeşitli büyüklüklerde 20 başka yaprak, 45 iplik ve 35 gr koyun yünü vardı. Bütün bu malzemeler, hem sağlam, hem de yumuşak olan küçücük bir kuş yuvasında bir araya gelmişti.
Bir kilo bal; 30 bin arı, 6 milyon çiçek, 20 bin km uçuş demektir. Kuru bir dilim ekmek de öyle. İnsan biraz dikkatle baksa, orada sürülen, ekilen bir tarlayı, yağan yağmuru, karı, biçilen başakları, değirmeni, fırını, görüp seyreder bir bir..
Bakmak & Görmek
– Bakmak şahitliği , görmek derinliği ifade eder…
– Bakmak sadece gözle olur , görmek akıl kalp ve gözün devreye girmesiyle gerçekleşir…
– Bakmak bir göz hareketi , görmek bir şuur faaliyetidir…
– Bakışta geçicilik , görüşte seçicilik vardır…
– Bakmak en fazla tanımakla , görmek anlayıp kavramakla sonuçlanır…
– Bakınca yanlız seyrederiz , görünce bir hükme varırız.
– Bakmanın üst seviyesi tanımak , görmeninkiyse yaşamaktır…
– Bakan kişi anlatır , gören kişi yorumlar…
– Bakınca kenardan tutarız , görünce iki elimizle sarılırız…
– Bakınca severiz , görünce hayran oluruz…
Adam, çocuğun tarif ettiği yerde bulunan fırına yönelirken:
– Artık emin değilim, demiş. Emin olduğum tek şey, senin benden iyi gördüğündür.
Gösterdim… gördü anlamına gelmez
– Söyledim… duydu anlamına gelmez
– Duydu… doğru anladı anlamına gelmez
– Anladı… hak verdi anlamına gelmez
– Hak verdi… inandı anlamına gelmez
– İnandı… uyguladı anlamına gelmez
– Uyguladı… sürdürecek anlamına gelmez…
Oradan Bakınca
Neyimi Görebiliyorsun?
İçi mi…? Dışımı…? Karakteri mi…? Düşünceleri mi…? Hislerimi…? Nefreti mi…? Değeri mi…? Kendini…? Diğerini…?
Şekli mi…? Şemali mi…? Rengi mi…?Teni mi…? Hayali mi…?
Görmediğin hicbirşeyin peşine düşme …
Adamın biri, ilk defa gittiği küçük bir kasabada şaşkın şaşkın gezinirken yol kenarında duran bir arabanın yanına sokulmuş ve arka koltukta tek başına oturan çocuğa :
– Buraların yabancısıyım…
Parkın hemen yanıbaşındaki fırını arıyorum, çok yakın olduğunu söylediler…?
Çocuk, arabanın penceresini iyice açtıktan sonra :
– Ben de buraya ilk defa geliyorum demiş. Ama sağ tarafa gitmeniz gerekiyor herhalde.
Adam, çocuğun da yabancı olmasına rağmen bunu nasıl anladığını sormuş.
Çocuk:
– Ihlamur çiçeklerinin kokusunu duymuyor musunuz? diye gülümsemiş.
Kuş cıvıltıları da oradan geliyor zaten.
– İyi ama, demiş adam, bunların parktan değil de tek bir ağaçtan gelmediği nerden biliyorsun?
– Tek bir ağaçtan bu kadar yoğun koku gelmez, diye atılmış çocuk.
Üstelik, manolyalar da katılıyor onlara. Hem biraz derin nefes alırsanız,fırından yeni çıkmış ekmeklerin kokusunu duyacaksınız.
Adam, gözlerini hafifçe kısarak denileni yaptıktan sonra, teşekkür etmek için döndüğünde farketmiş çocuğun kör olduğunu.
Çocuk ise, konuşurkenbir anda sözlerini yarıda kesmesinden anlamış, adamın kendisini farkettiğini…
Işığa hasret gözlerini ondan saklamaya çalışırken:
– Üç yıl önce bir kaza geçirmiştim, demiş, görmeyi o kadar çok özledim ki.
Sizinkiler sağlam öyle değil mi?
Bir Alman zooloğu, nelerden oluştuğunu anlamak için bir serçe yuvasını dağıtmıştı. Yapı malzemelerini sayınca şu sonuca ulaştı; Yuvanın yapısında 630 uzun at kılı, 1715 daha kısa kıl, 195 kök parçacığı, bir tül parçası, 3 yonca yaprağı, çeşitli büyüklüklerde 20 başka yaprak, 45 iplik ve 35 gr koyun yünü vardı. Bütün bu malzemeler, hem sağlam, hem de yumuşak olan küçücük bir kuş yuvasında bir araya gelmişti.
Bir kilo bal; 30 bin arı, 6 milyon çiçek, 20 bin km uçuş demektir. Kuru bir dilim ekmek de öyle. İnsan biraz dikkatle baksa, orada sürülen, ekilen bir tarlayı, yağan yağmuru, karı, biçilen başakları, değirmeni, fırını, görüp seyreder bir bir..
Bakmak & Görmek
– Bakmak şahitliği , görmek derinliği ifade eder…
– Bakmak sadece gözle olur , görmek akıl kalp ve gözün devreye girmesiyle gerçekleşir…
– Bakmak bir göz hareketi , görmek bir şuur faaliyetidir…
– Bakışta geçicilik , görüşte seçicilik vardır…
– Bakmak en fazla tanımakla , görmek anlayıp kavramakla sonuçlanır…
– Bakınca yanlız seyrederiz , görünce bir hükme varırız.
– Bakmanın üst seviyesi tanımak , görmeninkiyse yaşamaktır…
– Bakan kişi anlatır , gören kişi yorumlar…
– Bakınca kenardan tutarız , görünce iki elimizle sarılırız…
– Bakınca severiz , görünce hayran oluruz…
Adam, çocuğun tarif ettiği yerde bulunan fırına yönelirken:
– Artık emin değilim, demiş. Emin olduğum tek şey, senin benden iyi gördüğündür.
Gösterdim… gördü anlamına gelmez
– Söyledim… duydu anlamına gelmez
– Duydu… doğru anladı anlamına gelmez
– Anladı… hak verdi anlamına gelmez
– Hak verdi… inandı anlamına gelmez
– İnandı… uyguladı anlamına gelmez
– Uyguladı… sürdürecek anlamına gelmez…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder