Bilinçaltı beynimizin, biz farkında olmadan bilincimiz dışı çalışan, bedenimizin istemsiz kaslarını yöneten, gece uyurken dahi vücut fonksiyonlarımızın çalışmasını sağlayan, beş duyumuzla algıladığımız her şeyi an be an kaydeden ve gerektiğinde kullanılmak üzere bilincin emrine veren bir parçasıdır.
Bilgisayarla her türlü bilgiye ulaşabilirsiniz ama nereye ulaşacağınız sizin seçiminizdir. Bilgisayar sadece sizin verdiğiniz komutları dinler. Bilgisayarınızın hafızası çok kuvvetli olabilir, işlemci hızı çok yüksek olabilir. Lakin eğer bilgisayarda virüsler ve trojanlar gibi zararlı programlar yüklüyse, bu hafıza ve işlemci kapasitesinden tam olarak yararlanamayabilirsiniz
Mesela bilgisayarınıza bulaşmış trojanlar yüzünden, internete girdiğinizde sizin istemediğiniz sayfalar açılabilir. Bu virüs ve trojanlar doğduğumuz andan itibaren bilincimize yerleşen önyargılara, kötü düşüncelere, yanlış inanışlara veya fobilere benzetilebilir.
Mesela çocukluğundan itibaren zengin olmanın kötü bir şey olduğu, zenginlerin sadece haksız para kazanarak zengin oldukları gibi yanlış bir inanca sahip birisi, zengin olmak istese bile hedeflerine ulaşamaz çünkü bilinç programına yerleşmiş bu yanlış inanç virüsü, bilinçaltı bilgisayarı tarafından kabul edilmiş ve zengin olmaya yönelik fırsatlar bilinçaltı tarafından görülmemektedir.
Mesela çevresel faktörlerin etkisiyle beceriksiz ve yeteneksiz bir insan olduğuna inandırılmış bir bilinç, bilinçaltını etkiler ve bilinçaltı her olayda buna uygun davranır. Bilinçaltı nasıl beceriksiz olunabileceğine dair her türlü bilgiye de sahiptir çünkü.
Bilinçaltı Nasıl Çalışır?
Bilinçaltı bilincin emrindedir.
Bilinçaltı bilincin her dediğini yapar. Çocuk gibidir, muhteşem bir kapasitesi vardır ama saftır, bilincin her söylediğine inanır. Mesela bir insan sarımsağın midesini bulandırdığına inanmış olsun Bilinçaltı ona her yerde sarımsağı bulacaktır, içinde sarımsak olduğunu kimsenin anlamadığı yemeklerde bile o sarımsağı hemen fark edecektir. Hatta sarımsak kokusunu bile alacak ve bilince haber verecektir.
Bilinçaltı 24 saat faaliyettedir, bilinçaltı uyumaz, bilinçaltı gece bilinç uykudayken de çalışmaya devam eder, bilinçaltı vücudun bütün faaliyetlerini kontrol eder, düzenler.
Bilinç neye inanırsa bilinçaltı ona odaklanır.
Amerikalı ünlü bir basketçi hiç bir atışını ilk önce beyninde sayı olduğunu hayal etmeden yapmadığını söylüyor. Yine dünya çapında golf oyuncuları iyi bir golfçü olmak için ilk önce beyinde atışın yapıldığını canlandırabilmek gerektiğini söylüyorlar.
Ya dışarı atarsam korkusu?
Hepimiz mutlaka yaşamışızdır. Topla oynanan herhangi bir oyunda ya dışarı atarsam korkusunun neticesi mutlaka dışarı atmaktır. Çünkü bu korkuyla beraber beynimizde canlanan resmi bilinçaltı hedef olarak alır ve hedefe doğru hareket eder.
Korkularımız beynimize yerleşmiş trojan ve virüs programlarıdır.
Korkularımızla doğmadık. Yeni doğmuş bebeklerin herhangi bir şeyden korktuklarını gördünüz mü yada utandıklarını? Korku ve utanma gibi duygular daha sonra öğrendiğimiz şeylerdir. Bu yüzden kültürden kültüre utanılan şeyler değişir.
İngilizce de “self sabotage” diye bir terim vardır. Yani kendi kendini sabote etme. Pek çok insanın günlük hayatta başkalarına veya kendisine kendini anlatırken kullandığı sıfatlar bir çeşit self-sabotajdır. İşte onlardan bazıları:
Ben beceriksizin tekiyim
Matematiğim iyi değildir
Gözlerim iyi değildir
Hafızam pek iyi değildir
İsimleri aklımda tutamam
Benden bir şey olmaz
Kendime hakim olamıyorum
Çok sinirliyim
Korkuyorum
Ve bunlar gibi daha niceleri. Durum gerçekten bu cümlelerde tarif edildiği gibi olsa bile tersini söylesek ne olur?
Kendi kendinize bir deneyin. Kendimi çok kötü hissediyorum deyin ve vücudunuzun aldığı şekle dikkat edin, boynunuz hafifçe öne doğru eğilecek, göğüs kafesiniz içine doğru çökecek belki karın boşluğunuzda hafif bulantılar hissedeceksiniz çünkü bilinçaltınız mesajı aldı ve emri uyguluyor.
Bir de tersini deneyin, kendi kendinize harika olduğunuzu, çok sağlıklı olduğunuzu ve kendinizi harika hissettiğinizi söyleyin. Vücudunuz tam tersi bir hal alcak, boynunuz dikleşecek, göğüs kafesiniz dışa doğru açılacak, yüzünüze güzel bir ifade yayılacak.
Güzel haber; bilinçaltımıza yerleşmiş virüsler için de anti-virüs programları var.
Bilinçaltımızı yeniden programlayabiliriz. Üstelik bunun için Freud’un uyguladığı psikanaliz yöntemi gibi uzun bir süre gerektiren tedavi yöntemlerine gerek yok. Sorunu bilmeniz ve soruna karşı pozitif telkinler oluşturup bilinçaltına ulaşmasını sağlamanız yeterli.
Bilinçaltı telkinleri ile bunu yapmak mümkün. Bilinçaltınızı istediğiniz gibi programlayabilir, hedeflerinize daha hızlı ulaşabilir, istediklerinizi daha çabuk elde edebilirsiniz.
Yapmanız gereken sadece bilinçaltı telkinlerini dinlemek.
Bilinçaltı Telkinleri Nedir?
Bilinçaltı bilincin duyamadıklarını duyar, göremediklerini görür. Biliçaltı telkinlerinde amaç bilinç eşiğini,engelini aşmak, eleştirel bilinci geçip direk bilinçaltına ulaşmaktır. Böylece önerme ya da telkin bilincin değerlendirmesinden kurtulacak, bilinçaltı tarafından direk kabul edilecektir.
Bilinçaltı telkinlerinde bilinci aşmak üzere 4 teknik kullanılmıştır. Telkinler arka planda çalınan bir sesin üstüne kaydedilmiştir. Bilinç arka plan sesini duyabilir ama telkinlerin sesini duyamaz. Arka plan sesi binoral bir sestir. Binoral sesin ne olduğunu ileride daha detaylı açıklayacağız.
1-) Bu teknikte sadece bilinçaltının duyabileceği telkinler binoral sesin altına kaydedilmiştir.
2-) Bu teknikte aynı telkinler tersten okunmuştur. Bilinçaltı dünyanın en mükemmel bilgisayarlarından daha kuvvetli bir bilgisayardır. Tersten okunan kelimeleri anında anlar ama bilinç bunu anlayamaz bu teknikle bilinç 2 kez aşılmış olur.
3-) Bu teknikte aynı anda farklı telkinler farklı kulaklara gönderilir böylece bilinç ne söylendiğini anlayamaz. Buna karıştırma tekniği denir.
4-) Bu teknikte ise telkinler hızlandırılmıştır. Normal konuşma hızından çok hızlı bir şekilde kaydedilen telkinler bilinç tarafından yine anlaşılamaz ve bilinçaltına ulaşır.
Arka planda duyulan ses nedir?
Arka planda duyulan ses binoral sestir. Beyni istenilen dalga boyuna ulaştırmak için kullanılır.
Beynimiz 4 dalga boyunda çalışır.
1-) Alfa (8-12 Hz) hafif trans, süper öğrenme, olumlu düşünce
2-) Beta Dalga Boyu (13-25 Hz) Normal bilinç hali, stres, anksiyete
3-) Delta Dalga Boyu (1-3 Hz) Derin uyku, berrak rüyalar
4-) Teta Dalga Boyu (4-7 Hz) Derin trans, meditasyon, odaklanma, güçlü hafıza
Ses dalgaları vasıtasıyla beyni istenilen dalga boyuna götürmek mümkündür. Müzik binlece yıl öncesinden beri bir çok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. İslam medeniyetlerinde akıl hastanelerinde hastalar müzikle tedavi edilirdi. Müziğin beyin üzerindeki etkisi kesindir. Yapılan araştırmalar bunu kanıtlamıştır. Mesela klasik müziğin IQ yu bir kaç puan artırdığı yapılan deneylerle ispatlanmıştır.
Müziğin insan beyni ve davranışları üzerindeki etkisini günlük hayatımızdan bir kaç örnekle kanıtlayabiliriz. Mesela oyun havaları dinleyen insan ister istemez hareketlenir, neşesi yerine gelir, arabesk müzik dinleyen birden depresif bir ruh haline girer, mehter marşlarını dinleyip de coşmayan kaç kişi vardır. Sinema ve reklam endüstrisinde de müziğin gücü kullanılır. Korku filimlerinde dehşet sahnelerinde birden heyecan seviyesini yükseltecek müzikler girer devreye mesela. Örnekler çoğaltılabilir.
Gerçek şu ki beynimiz müzik ritmine uyum sağlamakta ve dalga boyunu müziğin ritmine göre ayarlamaktadır.
O halde yine ses dalgaları ile beyin yukarıdaki dalga boylarından birine sokulabilir. Fakat insan kulağı 20 Hz ile 20 000 Hz arasındaki sesleri duyabilmektedir. Alfa,delta ve teta dalgaları bizim ulaşmak istediğimiz dalga boylarıdır ama hepsi 20 Hz in altındadır. Bu frekansa nasıl ulaşılmalı ve beyin bu dalga boylarıyla nasıl eş güdümlenmeli?
Binoral Ses Nedir?
İşte burda binoral ses kayıtları devreye giriyor. 1839 yılında Alman araştırmacı HW Dove benzer frekanslarda 2 ahenkli sesin beyin de 3. bir ses oluşturduğunu keşfetti. İşte buna binoral ses diyoruz.
Mesela sağ kulağa 400 Hz lik bir ses, sol kulağa 408 Hz lik bir ses dinletirsek 3. bir ses yani 8 Hzlik bir ses elde etmiş oluruz. Bu ses alfa dalga boyuna tekabül eder. Böylece beyni alfa dalga boyuna geçirebiliriz. Ya da ulaşmak istediğimiz dalga boyunda binoral ses oluşturabiliriz.
Bilinç altı telkin kayıtlarında arka plandaki ses bu binoral sestir. Kayıtların belli bir süresi sadece binoral sestir böylece beyin telkinleri daha çabuk kabul edeceği trans seviyesine ulaştırılır, telkinler bu seviyeye ulaştıktan sonra başlar.
Arka plandaki binoral sesler helikopter sesine benzer değişik sesler olabilir, şiddeti o kadar yüksek değildir. İlk başta rahatsızlık verebilir ama biraz beklerseniz alışırsınız ve rahatladığınızı farkedersiniz.
Binoral sesler çeşitli amaçlarla kullanılabilir. Gevşeme, uyku sorunları, hafıza güçlendirme, konsantrasyon artırma, odaklanma, meditasyon gibi.
İşte bazı dalga boyları ve sağladıkları etkiler:
Bilinçaltı programlama 5-7 hz arası, (Tecrübeler 7,5 hz ‘in daha etkili olduğunu gösteriyor.)
Stresten arınma ve çabuk bir gevşeme-5-10 hz
Meditasyon 4-7 hz
Uyku yerine 5 hz lik 30 dakikalık bir oturum 2-3 saatlik uyku yerine geçebilir
Uykusuzluk Tedavisi ilk on dakika 4-6 hz, 20-30 dakika 35 hz
İyi hissetmek 45 dakika 4-7 hz
İmgelem Bir süre 6 hz daha sonra 10 hz
Self hipnoz 8-10 hz
Hızlı öğrenme 7-9 hz
Sezgi geliştirme 4-7 hz
Yüksek bilinç seviyesi 4-7 hz 30 dakika sonuç almak için 1 ay uygulamak gerekir
Hızlı yenilenme 15 dakika 8-10 hz şekerleme uyku etkisi yapar
Bilinçaltı Telkinlerini Nerelerde Kullanabilirim?
Bilinçaltı telkinleriyle yapabilecekleriniz hayalgücünüzle sınırlı. İşte bir kaç örnek.
Yeteneklerinizi geliştirebilirsiniz.
Uykusuzluk problemini yenebilirsiniz.
Korkularınızı yok edebilirsiniz.
Hafızanızı güçlendirebilirsiniz.
Öğrenme yeteneğinizi süper öğrenme seviyesine taşıyabilirsiniz.
Okuma hızınızı artırabilir fotografik okuma seviyesine ulaşabilirsiniz.
İçinizdeki dahiyi uyandırabilirsiniz.
İş hayatında başarınızı artırabilirsiniz.
Sınavlara daha iyi hazırlanabilirsiniz.
Özgüveninizi artırabilirsiniz.
Kilo sorunlarınız için kullanabilirsiniz.
Üretkenliğinizi ve mucitliğinizi geliştirebilirsiniz.
Sigara gibi kötü alışkanlıklardan kurtulabilirsiniz.
Erken kalkmak gibi güzel alışkanlıklar edinebilirsiniz.
Bilinçaltı Telkinleri Ne Kadar Etkili?
Bilinçaltı telkinlerinin etkisi kesindir. Eğer düzenli ve kurallara uygun bir şekilde kullanılırsa mutlaka fayda görülür. Bilinçaltı telkinlerinin etkinliği ile ilgili araştırmalar bilinçaltı telkin yöntemlerinin etkinliğini ispatlamıştır.
Geleceğin beyin teknolojisi olarak tanımlanan bilinçaltı telkinleri dünyada pek çok insan tarafından kullanılıyor. Kişisel gelişim uzmanları tarafından da kullanılıyor ve tavsiye ediliyor. Bir çok ünlü bu yöntemle kendisini geliştirmeye çalışıyor. Amerika’da cd marketlerde mutlaka bulunan ürünler arasında yer alıyor. Yöntem hipnoz kadar etkili üstelik herhangi bir çaba gerektirmiyor.
Bilinçaltı telkinlerinin hipnozla benzerlikleri nelerdir?
Hipnozda da hipnoterapistin telkinleriyle belli bir gevşeme sağlanır ve beynin delta veya teta dalga boyuna yani derin transa ulaşması sağlanır. Hafif trans da ise beyin alfa dalga boyundadır. Derin trans seviyesinde yani delta ve teta dalga boylarında hipnozdaki insan kendisine verilen telkinleri hipnozdan sonra aynen uygular.
Delta dalga boyuna derin uykudayken ulaşırız. Ameliyatta narkoz verilen hastalar da delta dalga boyundadırlar.
Delta dalga boyunda telkinler bilinçaltımıza bilinç engeline takılmadan ulaşır. Telkin kasetlerinin altındaki binoral ses, telkinlerin etkili olabilmesi için sizi önce alfa, sonra teta ve daha sonra delta dalga boyuna ulaştıracak şekilde ayarlanmıştır. Tıpkı hipnozdaki bu dalga boyunda telkinleri almaya hazır hale gelirsiniz.
Beynin ses ve ışıkla yönlendirilmesi geleceğin teknolojisidir…
Alıntıdır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder