Booking.com

BENZER BENZERİ ÇEKER ( like attracts like )


Rezonans; birbiri ile aynı ya da çok benzer frekanslarda titreşime sahip olan olguların (kişi, olay, materyal, doğa, spiritüellik kısaca varolan herşeyin) fizik kanunları çerçevesinde birbirleri ile yakın ilişkide olmaları.Rezonans kavramı “ortak titreşim” şeklinde de tanımlanabilir.
Olup biten gizemli olayların, metaforların ve sembollerin hemen her birinin bilimsel açıklaması var.
Esoterik spiritüel gelenekler gibi modern bilim de maddenin, statik, pasif değil, sürekli bir hareket içinde olduğunu söyler. Bu hareketin ritmleri atom, nükleer ve moleküler yapılar tarafından belirlenir.
Dolayısıyla hem bilim hem de spiritüel gelenekler evrenin dinamik ve sürekli bir hareket halinde olduğunu konusunda hem fikirler. Aynı şekilde doğa da statik değil dinamik bir denge içersindedir.
Taoistlerin bir değişi bu konuyu özetliyor;
“Sessizlik içinde sessizlik gerçek sessizlik değildir. Her ne zaman ki hareket içinde sakinlik olur, işte o zaman titreşim gökyüzünü deler ve dünya oluşur”.
Rezonansa girdiğiniz herşeyle etkileşim halindesiniz. Bu yüzden düşünce temizliğinden bahsedilir. Düşüncen ve niyetin neyse sen de O’sundur. Çünkü düşünce titreşir, ve titreşen tüm enerji bütünleri ile iç içesin.
Dışarıda sadece, bizde rezonansı bulunan şeyleri deneyimleyebiliriz.Bizim rezonansımız bireysel bilinç halimize, yani zihin yapımıza bağlıdır.Dolayısıyla hayatımıza sadece yaşam görevimizin ve bilinçlenme sürecimizin bir parçasını oluşturan belirli enerjiler girebilirler.
Ama her iki taraf da başarabiliyorsa, tasavvuftaki adıyla ‘râbıta’ olur ki (irtibatlanma) bu artık ‘karşılıklı’ bir ilişki demektir.
Tek yönlü ve basit bir etkileşim ve iletişim dahi ‘aynı kaynak’tan geldiğimizin; tekâmülün hem sürdürülebilir, geliştirilebilir hem de insan olabilmek için ‘zorunlu’ bir süreç olduğunun kanıtıdır.
Becerisi gelişmiş, yani rezonans skalası geniş olanlar, kendilerini daha alt düzeylerde geliştirebilmiş olanlarla kolayca iletişime geçebilir, onları etkileyebilirler. Ancak henüz yeterince geliştirememiş olanların daha yukarıdakilerle, kendi istemleriyle ve doğrudan bağlantı kurabilmeleri için biraz daha yol almaları icap eder.
‘Bütünleştikçe büyürüz!’ Kuantumda da her yeni ‘bütün’, yepyeni bir oluşumdur ve ‘parçalarının toplamından daha büyük ya da daha fazla’dır.
“Gölge”ye ittiğimiz her şey, bize kendisini dışarıda gösterir.Öğrenmek zorunda olduğumuz her şey, karşımıza dış alemde çıkar.
Bizim ne olduğumuz, bize dışarıda gösterilir. Bilincimiz ve bizi bize yansıtan dış alem bir birlik oluşturarak, “kendiliği”mizi meydana getirirler.
*Düşüncelerin pozitif olsun, çünkü düşüncelerin sözlerin olur.
Sözlerin pozitif olsun, çünkü sözlerin davranışların olur.
Davranışların pozitif olsun, çünkü davranışların alışkanlıkların olur.
Alışkanlıkların pozitif olsun, çünkü alışkanlıkların değerlerin olur.
Değerlerin pozitif olsun, çünkü değerlerin kaderin olur.”
(Gandhi)
*Aynı tonda akort edilen şeyler birlikte titreşir. Birbirine en derin doğalarından çekilenler birbirini arar. Su, ıslak olana akar. Ateş, kuruya döner.
I Cing-1
*Görmez misin? Demir kırıntısı, sonunda mıknatısa doğru koşar. Şüphe yok ki, saman çöpü de kehribara doğru uçar.
Divan-ı Kebir c. V, 2339
*Herkes kendi cinsiyle uzlaşmış, kendi cinsiyle kaynaşmıştır.
Divan-ı Kebir c. III, 1116
*Cins cins herkes, herşey kendi cinsiyle kaynaşır. Herkes, her şey kendi cinsinden birisini, bir şeyi seçer.
Divan-ı Kebir c. III, 1116
*Alemde her şey, bir şeyi çekmektedir...
küfür, kafiri, doğruluk, doğru yola götüreni!
Kehribar da vardır, mıknatıs da...
sen demir de olsan, saman çöpü de olsan elbette bir tuzağa düşersin! Demirsen seni bir mıknatıs kapar... yok saman çöpüysen kehribara tutulur, ona gidersin!
İyi kişilerle dost olmayan, elbette kötülerin yanında yer alır, onlara komşu olur!
Mesnevi c. IV, 1633
*Her şey, kendi cinsinden olana yüzlerce kanatla uçar gider, ona ulaşma hayaliyle bağlarını yırtıp yürür!
Mesnevi c. IV, 2656
*Alem de her şey, bir şey cezbeder.
Sıcak sıcağı çeker, soğuk soğuğu. Aslı olmayan, aslı olmayanları çekmektedir, bakilerde bakilerden sarhoş olmakta.
Cehennem ehli olanlar, cehennem ehli olanları cezbeder.
Nura mensup olanlar, ancak nura mensup olanları ister.
Mesnevi c. II, 80
*Kuş ancak kendi cinsinden olan kuşlarla uçar. Kendi cinsinden olmayanla sohbet âdeta mezara girmedir" diye cevap verdi. Bir kuşun kendi cinsinden olmayan bir kuşla uçup yayılmasındaki sebep. Bir hakîm dedi ki: " Bir kargayla bir leyleğin beraberce koşup uçmakta olduğunu gördüm. Hayret ettim, bakalım aralarındaki kadr-i müştereke ait emare bulabilir miyim, diye hâllerini araştırmaya koyuldum.
Hayretle yanlarına yaklaşınca gördüm ki ikisi de topal!"
Mesnevi c. II, 2105
**İste ama ölçülü iste, bir otun, bir dağı çekmeye kudreti yoktur.
Mesnevi c. 1,140
Mevlâna'nın Divan-ı Kebir ve Mesnevi eserlerinde en çok tekrarladığı kelimelerden biri de "kehribar" dır.
Kehribar, bir ağaç salgısıdır, zamanla fosilleşir ve sertleşir. Elinize aldığınızda herhangi bir yere sürterseniz, hafif olan kürdan, ince dal, kıymık gibi şeyleri çeken bir mıknatıs gibi olur. Çekme gücü çok azdır.
Mevlâna'nın bahsettiği kehribar, işte bizim isteklerimizin düşünce formu olarak uzaya, boşluğa fırlatışımız gibidir. Hafif olan, çok az benzeşen titreşimleri çekecektir. Çünkü düşüncemiz zayıftır ve bir kehribar kadar çekim gücüne sahiptir. İstediğimiz kadar tekerleme gibi tekrarlasak da, fosilleşmiş bir kehribardan daha öteye geçemez.
Demiri çeken güçlü bir mıknatısa dönüşmesi için, istemeyi değil, olduğunu düşünmek daha güçlü bir etki yaratacaktır. Ancak istemenin de ölçülü olması gerekir.
Kinesiyoloji profesörü Valarie Hunt şuurun meylettiği alanla,enerji alanı arasında ilginç bir bağın da olduğunu fark etmiştir.
Mesela,bir kişinin zihni, eğer dünyaya, maddeye dönük olarak odaklanmışsa enerji alan frekanslarının düşük olma eğilimine kayarak normal bedenin biyolojik fonksiyonlarının frekansı olan 25 cps civarında olduğunu fakat psişik yetenekleri olan şifacı...vb)ların 400~800 cps arasındaki frekansa sahip olduklarını ,Transa girip farklı boyutlara kanal açarak bilgi sahibi olanların ise,800-900cps arasında dar bir skalada bulunduklarını, buna karşın, 900cps ve üstünde olan birimlerin ise, mistik deneyimleri bulunan kişiler olduklarını bulmuştur.
Çünkü medyumlar,aracı olarak trans hali ile farklı boyutlardan bilgi transferi gerçekleştirirken,mistik kişilikler bu bilgileri direkt almakta ve farkında olarak nasıl kullanacağını bilebilmekte, dolayısıyla da bu kişiler çok daha yüksek frekanslı alanlarla rezonansa girdikleri için normal insanlardan çok daha yüksek enerji alanlarına sahip olmaktadırlar.
*Ve ilahi emir; "Sadıklarla beraber olunuz!”
Ve hadis; “Kişi sevdiği ile beraberdir.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder