18 Kasım 2017, AKREP Burcu’nda
Haksızlığa, kayba, yenilgiye uğramış hissettiğimiz, güven duygumuzu ve dirayetimizi yitirdiğimiz, ipin ucunu bırakıvermeye meylettiğimiz konularda, YEPYENİ AÇILIMLARA vesile olabilecek bir YENİAY bizi bekler :)
Kontrol edilemeyen değişimler, beklenmedik kayıplar, maddi ya da duygusal düzlemde yaşadığımız ani iniş çıkışlar çoğu kez bize ölüm kadar zor gelir. Hatta böyle sallantı ve sarsıntıların OLMA İHTİMALİ bile bizi germeye yeter! Şu anda kapıda kontrol edilemeyen bir gelişme var desek, düşüp bayılacak bir sürü insan vardır ;)
Kimisi böyle zamanlarda, farklı bir çıkış yolu bulmak uğraşıp başarısız olmak ihtimalini göze almaktansa, vazgeçişi, tükenişi, cesaret ve kararlılığını kendi eliyle öldürmeyi, tercih eder. Bu bildiğimiz EN DERUN DEPRASYON kafasıdır :)
Kimisi de böyle durumlarda can havli ile olmadık çözümler bulmaya, kaybı kazanca çevirmeye, olmayanı geride bırakıp, elde kalanı toplayıp en makul şekilde yola devam etmeye odaklanır.
Bu YENİAY bize, yolun sonunda ”sandığımız gibi” bir çöküş ve felaket olmayabileceğini gösterecek! Yaşadığımız değişikliğin, geçirdiğimiz sıkıntı veya zorluğun, engelleyemediğimiz kaybın, uğradığımız haksızlığın, içimize düşen hayal kırıklığının, üstümüze çöken hastalığın, çaresizlikle eş anlamlı olmadığını, herşeyin daha da kötüye gitmesini bekleyerek kalakalmanın bir anlamı olmadığını, olanı olduğu, kalanı kaldığı yerde bırakıp yola devam etmenin, çok verimli bir geleceğe vesile olacağını fark edeceğiz.
Haksız veya uygunsuz yöntemlerle elde edilmiş kazançların, anlamsız bir ihtiras ve ısrar ile eteğine yapışılan ama gerçek bir değeri veya katkısı olmayan zaferlerin de, eriyip gittiğini, hatta bize getirdiğinden çok şey daha fazla götürdüğünü, idrak edebiliriz. İstediğimi almak uğruna gerekirse herşeyimden vazgeçerim dediğimiz durumlara, daha fazla katlanacak gücümüzün olmadığını, zaten buna gerek de olmadığını görebiliriz. Bu durumda bizi ayağa kaldıran, uygunsuz yollardan, tutturuklu veya saplantılı işlerden bir an evvel el çekmek, yenişme gayretini bir yana bırakmak olacak.
Sonunda ”İyi ki böyle oldu… Belki yıprandım ve yoruldum! Ama aynı zamanda gerçeği gördüm, güçlendim ve gidilecek daha hayırlı bir yön buldum.” diyebiliriz.
Etrafımızda gerçekleşen olayları incelediğimizde ise, yıkım, çözülme ve ardından gelecek yeniden yapılanma süreçlerinin harekete geçtiğini görebilirsiniz. Sosyal, hukuki, siyasal konularda bazı foyaların ortaya çıkması, bazı haksızlıkların ifşa olması, bazı yanılgı ve yanlışların düzeltilmesi, bazı yargı süreçlerinde sona varılması gibi gelişmeler olabilir.
Ölüm ve yaşam, tükenişle başlangıç, korku ve cesaret, sorun ve çözüm birbirinin tamamlayıcısıdır. Eğer değişen duruma direnir, kaçar, dağılırsak, sürecin tamamlanmasına engel olur, ve başta biz yarım kalırız.
Hayatın bizi dönüştürmesine, şekillendirmesine izin verelim… Kaybetme, başarısızlık, yetersizlik korkusuna saplanıp kalmayalım. Bedbinliğe, umutsuzluğa kapılmayalım. Hayatın bize açtığı yeni yolları gözardı etmeyelim. Sonuçta öldürmeyen zehir daima bize güç verecektir!
Artık yazının üstündeki resimde gördüğünüz o kilit altındaki YENİAY’ı serbest bırakmanın zamanıdır ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder