Soru soran bir zihne,
araştırmacı bir bakış açısına sahip olmak bizler için bir hazinedir. Daha da önemlisi doğru
soruları, etkili ve yapıcı bir şekilde sormak bir sanattır.
Bizi geliştiren
içimizdeki merak ve sorduğumuz sorulardır. Merak etmek ve sormak, insanın
dünyayı anlama ve anlamlandırma çabasıdır. Albert Einstein "Önemli
olan, soru sormaktan vazgeçmemektir. Bu kutsal merakı asla kaybetmemek
gerekir." der.
Hem özel hem de iş
hayatımızda ne kadar nitelikli sorular sorabilirsek o kadar nitelikli bir
hayata, yüksek standartlara ulaşırız. Anthony Robbins “Sorularımızın
kalitesi arttıkça hayatımızın kalitesi de artar.” der.
Sorularımız olmasa
düşünme diye bir şey de şüphesiz olmazdı. Düşünce, "Neden?"
"Nasıl?" sorularını sormakla başlar.
''NEDEN?'' ve ''NASIL? ''
soruları ve onları nerelerde ve ne şekilde kullandığımız çok önemlidir.
Kötü bir olayın veya deneyimin hayatımızda tekrarlanmasını istemiyorsak;
’’NEDEN, böyle oldu?’’ diye soralım.
Örneğin: ‘’Neden bu işte başarılı olamadım?’’ deyin.
Eğer ''Nasıl bu işte başarılı olamadım?'' diye sorarsanız, başarısızlığınız tekrarlanır.
İyi bir olayın veya
deneyimin hayatımızda tekrarlanmasını istiyorsak;
’’NASIL böyle oluyor?’’ diye soralım.
’’NASIL böyle oluyor?’’ diye soralım.
Örneğin: ‘’Nasıl bu kadar mutlu oluyor?’’ gibi.
Bir süre sonra sizde çok mutlu olmaya başladığınızı göreceksiniz…
Deneyin, hayatınızda ki değişimlere kendiniz şahit olsun.
Sevgiyle…
Esra Özdemir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder