Booking.com

An'da yaşayabilmek

İnsan duygusal belleğinde kayıtlı anıları, tekrar tekrar hatırlayarak acı çeker, bu nedenle sürekli geçmişte yaşar. Geçmiş, ya da gelecekte yaşayan kişi, an’a dikkatini veremez, yani “şimdi ve burada” olamaz, kendini bir an sonra geçmiş olacak an'ların karanlığında kalmaya mahkum eder. Bu durum, cehalet, bencillik ve bağımlılığa sebep olur. 

Zihni boşaltabilmenin en önemli ögelerinden biri, an’da yaşayabilmektir. An’da yaşanıldığında, belleğimiz kayıt yapmaz.  Farkındalığın olduğu yerde, tepki olmaz. 



An’da tüm farkındalığımızla dolu dolu yaşadığımızda, hiç bir eksiklik kalmayacağı için, bir an sonra “geçmiş” olacak olan bu an, eksikliği tamamlamak için bizi kendisine doğru çekmez, dolayısıyla yeni bir an’ı deneyimlemek üzere özgür oluruz. 

Her şey, doğası gereği, tamamlanmak, bütünleşmek, bir olmak ister. Ancak konsentre olamadığımız için, tamamlanamayan "an", daha sonra tamamlanmak umuduyla, bellekte kayda geçer. Sonunda bu kayıtlar, öylesine çoğalır ki, zamanla insanın tüm yaşamı, kayıtlar tarafından yönetilir hale gelir, kişi adeta robotlaşır. Robotlaşan kişinin hakikate varma olasılığı minimuma inmiştir. 

Her şey zıddıyla kaimdir, böylece varlık ve yokluk birbirlerini üretir, zor ve kolay birbirini tamamlar, uzun ve kısa birbirini biçimlendirir, ön ve arka birbirini izler, yüksek ve alçak zıtlığı doğurur, ancak hakikatin özüne varanlar, herşeyi birleştirebilirler. Değişen şey, yalnız duyan, gören, bilen ve idrak edenlerin bakış açılarıdır (seviyeleridir).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder