Booking.com

Ruh Zihin Beden Şifası – Dr.Zhi Gang Sha

RUH NEDİR?
Bir zamanlar bir gazete başlığı görmüştüm: “Bir şirketin ruhu var mıdır?” yalnızca gülümsedim. Elbette bir şirketin ruhu vardır! Her şeyin ruhu vardır. Bir insanın ruhu vardır. Bir hayvanın ruhu vardır. Bir çiçeğin veya ağacın ruhu vardır. Canlıların ruhu vardır, cansızların ruhu vardır. Bir taşın ruhu vardır. Evrendeki her şeyin bir ruhu vardır.
Ruh, hayaletle aynı şeydir. Çin’de ve Hindistan’da insanlar ruhtan bahseder. Batı’da hayaletten bahsedilir. Batı bilimi hücrelerin mesajı ve organlarla hücreler arasındaki iletişim üzerine çalışmalar yapmaktadır. Aslında “ruh” “hayalet” ve “mesaj” aynı şeyin farklı isimleridir. Ruh, yaşamın özüdür. Evrendeki her şeyin ruhu, o şeyin özüdür.
Ruh nerede yer alır? İnsanların ruhu, karnın alt bölgesindedir. Ruhsal kanallarınızı, özellikle de Üçüncü Göz’ünüzü açmayı başardığınızda, karnınızın altında ruhunuzu görebilir ve onun gerçek bir varlık olduğunu onaylayabilirsiniz. (Bedenin en büyük ruhsal merkezlerinden biri olan Üçüncü Göz, Başınızın ortasında yer alan kiraz büyüklüğünde bir enerji merkezidir. Üçüncü Göz’ü geliştirip açtığınızda, ruhsal dünyadan görüntüler görmeye başlarsınız. )
Ruhunuz bedeninizin içinde hareket de edebilir. İleri seviyede bir eğitimle ruhunuz fiziksel evinden dışarı çıkıp evrende yolculuk edebilir. Benzer şekilde cansız bir varlığın ruhu da o varlığın içinde yer alır. Bir insanın ruhu, insanın biçimini temsil eder. Bir hayvanın ruhu, o hayvan gibi görünür. Cansız bir varlığın ruhu da o cansız varlığa benzer. Ve yine, ruhsal yeteneklerini geliştirmiş insanlar için tüm bu ruhsal gözle görülebilir.  Elbette pek çok insan için ruhlar görünmezdir.
Bu yeni bir bilgi değildir. Binlerce yıl önce antik Çin ruhsal öğretisi cansız nesneler de dahil her şeyin bir ruhu olduğunu söylüyordu. Ama Ruh, Zihin ve Beden Şifası’nın yaptığı şey, tüm bu ruhların gücünü şifa için kullanmaktır. Bir kez ruhsal şifanın yöntemlerini öğrendiğinizde, bunları kolayca ve etkili bir biçimde uygulayabileceksiniz.
RUH KAVRAMLARI
Burada çok fazla ayrıntıya inmeden, sizlere ruhsal bilgeliğin sonsuzluğu hakkında bir fikir verebilmek amacıyla, ruhun belli özelliklerini sıralamak istiyorum.
  • Ruh, bedeninizin içinde bulunan bağımsız bir varlıktır. Pek çok insana göre ruh, karnınızın altında bulunan yumruk büyüklüğündeki enerji merkezinde bulunur. Üçüncü Göz’ünüzü açtığınızda, bu bölgede oturan küçük bir figür şeklindeki kendi ruhunuzu görebilirsiniz.
  • Ruhun kendi istekleri, düşünceleri ve tercihleri vardır. Ruhunuz bazı şeyleri yapmayı çok güçlü bir biçimde istiyor olabilir. Çok belirgin tercihlere sahiptir.
  • Ruhun duyguları vardır. Ruhunuz mutlu, sıkıntılı, heyecanlı, sakin veya rahatsız olabilir. Tıpkı beynin anıları saklaması gibi, ruh da anılarını biriktirir. Ruhunuz geçmiş yaşamlarınızdan pek çok şey hatırlayabilir.
  • Ruh, yaratıcı güce sahiptir. Zihniniz yaratabilir, ama ruhunuz çok daha yaratıcıdır.
  • Ruh esnekliğe sahiptir. Ruhunuz pek çok zorluğu aşmanıza yardımcı olabilir. Ruhunuzu sevin. Ondan yaşamınızı onurlandırmasını isteyin. Bu, ruh gücünün bir örneğidir.
  • Ruh iletişim kurabilir. Ruhunuz kendi kendine diğer ruhlarla iletişim kurar. Siz de kendi ruhunuzla iletişim kurabilirsiniz. Aslında bilinçli bir biçimde olmasa da ruhunuzla sürekli iletişim kurmaktasınızdır. Zihniniz “Sevgili ruhum, yapmak istediğim bir şey var. Bunu sen de yapmak ister misin?” diyebilir ve ruhunuz şöyle cevap verir, “evet, ben de yapmak isterim”.
  • Ruh inanılmaz bir bilgeliğe sahiptir. Ruhunuzun bilgeliği yüzlerce, belki binlerce geçmiş yaşamından gelen deneyimlerden ve anılardan kaynaklanır. Tıpkı zihniniz gibi ruhunuz da sürekli bir şeyler öğrenir. Ruhunuz öğrenmeyi sever ve devamlı olarak yeni bilgilerin peşindedir. Siz uyurken ruhsal rehberleriniz ve öğretmenlerinizden bir şeyler öğrenmek için yolculuk edebilir. Bu büyük bilgelikten faydalanmanın yolu, ruhunuzla bilinçli olarak iletişim kurmaktır. Ruhsal kanallarınız açık olduğunda ruhunuzla sohbet edebilirsiniz. Onun ne kadar çok şey bildiğini gördüğünüzde hayrete düşeceksiniz. Büyük bir bilgeliğe sahiptir ve sizin en iyi danışmanınız olabilir.
  • Ruh şifa verebilir. Ruhunuz zihninizi ve bedeninizi iyileştirebilir. Hastalıkları önleyebilir. Yaşamınızı koruyabilir. Ruh Gücü’nü, iyileşmek için nasıl kullanırız? Bu sorunun cevabı basittir; ruhunuza merhaba deyin. Ona saygı duyun, onu takdir edin. İyileşmenizi onurlandırmasını isteyin.
RUH, ZİHİN VE BEDEN İLİŞKİSİ
Bir insan ruh, zihin ve bedenden oluşur. Ruh mesajdır; yani yaşamın özüdür. Zihin, bilinçaltındaki zihin, yani derin zihin ve bilinçli zihin, yani yüzeysel zihin olarak ayrılabilir. Beden ise sistemlerden, organlardan ve hücrelerden oluşur.
Ruhunuz, zihniniz ve bedeniniz devamlı olarak birbirleri ile iletişim halindedir. Ruhunuz bilinçaltındaki zihninize emir verir ve yol gösterir; bilinçaltı zihniniz bu emir ve direktifleri bilinçli zihninize iletir. Son karar bilinçli zihninize aittir ama aslında emirler ruhunuz tarafından gönderilmiştir.
Bilinçaltındaki zihniniz ruhunuzla aynı fikirde olmayabilir. Bu durumda bilinçaltınızdaki zihniniz, “hayır, bunu istemiyorum” der ve bu mesajı bilinçli zihninize gönderir. Eğer bilinçli zihniniz “Harika, ben de sana katılıyorum. Bunu ben de yapmak istiyorum” derse, o zaman siz ve zihniniz, ruhunuzla uyum içerisinde olmazsınız. Bilinçaltınızdaki zihniniz ve bilinçli zihniniz, ruhunuzun yolunu takip etmemiş olur.
“Yapmak istediğim şeyleri yapma özgürlüğüm var” diye düşünebilirsiniz. Evet, buna ben de katılıyorum. Özgür iradeye sahipsiniz. Ama sizlerle derin bir ruhsal gerçekliği paylaşmak istiyorum; bir şey yapmaya karar verdiğinizde bilinçli zihniniz bilinçaltınızdaki zihninizle ve ruhunuzla bağlantı kurar. Zihniniz bir şey yapmak isteyebilir ancak bu, ruhunuz da aynı şeyi yapmak istiyor demek değildir. Eğer ruhunuzun da kabul ettiği bir şey yapmayı planlarsanız o zaman işler daha kolay olacaktır. Eğer bilinçli zihniniz, bilinçaltınızdaki zihniniz ve ruhunuz aynı fikirde olursa, o zaman ister iş hayatınızla, ilişkilerinizle, ruhsal yolculuğunuzla, isterse iyileşmekle ilgili olsun, aldığınız karar onaylanır -huzurlu, mutlu ve başarılı olursunuz. Eğer ruhunuzun kabul etmediği bir karar alırsanız, benim “tıkanıklık” olarak adlandırdığım pek çok sorun gündeme gelir. Her şey kolay, huzurlu ve başarılı olmayacaktır. Ruhunuz kararınızdan memnun olmadığı için bu sorunları yaratır. Patron ruhunuzdur!
RUHUN GIDASI
İnsanların yaşamlarını sürdürmek için gıdaya ihtiyaçları vardır. Bu ruhlar için de geçerlidir. Ruhun gıdası nedir? Cevap, erdemdir. Budist pratikte buna karma diye adlandırır. Batı dinlerinde insanlar ahlak kelimesini kullanırlar.  Karma, ahlak, erdem, aynı şey için kullanılan farklı isimlerdir. Bunlar gösterdiğiniz hizmetlerin kaydıdır. Bu kayıtlar hem iyi hem de kötü -karma’yı, ahlakı, erdemi- içerir. İyi ahlak ruhunuzun gıdası ve besinidir. Kötü ahlak ruhunuza zarar verir ve yolculuğunuzun önünü keser.
İyi karma veya erdem, sevgi, özen, şefkat, samimiyet, dürüstlük, doğruluk, nezaket, saflık, hayırseverlik, fedakarlık, dua, şifa ve karşısızlık hizmet eylemleri ile yaratılır. Kötü karma veya erdemsizlik ise cinayet, yaralama, sahtekarlık, yalancılık, kıskançlık, açgözlülük ve bencillik gibi zarar verici eylemlerle yaratılır. Eylemler kadar davranışlar ve düşünceler de hem iyi hem de kötü karmanın yaratılmasına yol açabilir.
Neden ruhunuzu iyi beslemek isteyesiniz? İyi karma yaşamınızı mutluluk, sağlık, huzur ve uyum ile kutsar. Yaşamınızı dönüştürür ve ruhsal aydınlanmaya ulaşmanıza yardımcı olur. Kötü karma acıya, mutsuzluğa ve aile üyeleriyle, arkadaşlarınızla, meslektaşlarınızla ve çevrenizle ilişkilerinizi de içeren yaşamınızın pek çok alanında tıkanıklıklara yol açar. İş hayatınızı, sağlığınızı ve hatta yaşam sürenizi etkileyebilir.
Ruhun gıdası olan erdemlerle ruhunuz daha saf, daha sevgi dolu, daha nazik, daha huzurlu ve daha mutlu hale gelir. Çevrenizdeki saf, sevgi dolu, nazik ve duyarlı insanları düşünün. Buna karşılık kaba, sevimsiz, samimiyetsiz ve tahammülsüz insanlar da tanıyorsunuzdur. Bu insanlar ruhlarını kötü karma ile beslemişlerdir. Bu iki grup insan, ruhlarını iki farklı ruh gıdası ile besleyen insanlardır.
Üçüncü Gözünüzü açtığınızda, yalnızca karşınızdakinin ruhuna bakarak iyi ahlaklı olup olmadığını anlayabilirsiniz. Eğer ruh doygun, güzel, rahat ve mutluysa, karşınızdaki insan iyi ahlaklıdır. Eğer ruh zayıfsa ve sevimsiz, zavallı, mutsuz veya öfkeli görünüyorsa, karşınızdaki insan erdemsizdir veya çok fazla kötü karma yaratarak ruhunu kötü bir biçimde beslemiştir.
MERHABA DEYİN ŞİFASI
Şimdi, Ruh, Zihin ve Beden Şifası’nın en basit, ancak en kutsal ve güçlü tekniklerinden bir tanesine sıra geldi. Kendi kendinizi iyileştirmek, grup şifası ve uzaktan şifa vermek için kullanılabilecek bu teknik, ruh şifasının özünü oluşturur. Bunu “Merhaba Deyin Şifa Tekniği” olarak adlandırıyorum.
Sabah işe gitmek için otobüse veya trene binmek veya bir yürüyüş yapmak üzere evden çıktığınızda komşularınıza” günaydın” dersiniz. Otobüste veya trende yolculara “merhaba” dersiniz. Gün sonunda iş yerinizden ayrılırken meslektaşlarınıza “iyi akşamlar” dersiniz. Eve giderken uğradığınız markette, en sevdiğiniz görevliye “nasılsınız” dersiniz. Uyumadan önce ailenize “iyi geceler” dersiniz. Günlük yaşamda nasıl “merhaba” diyeceğinizi biliyorsunuz. Ruh, Zihin ve Beden Şifası’nda merhaba demek işte bu kadar basit. Yapmanız gereken tek şey ruhunuzdan, kendinizi, zihninizi ve bedeninizi iyileştirmesini istemektir.
İÇSEL RUHLARA MERHABA DEYİN
Şifa için yardıma çağırabileceğiniz iki çeşit ruh vardır; “içsel” ve “dışsal” ruhlar. “İçsel” ruhlar sizin kendi ruhlarınız, bedeninizin ruhlarıdır- sistemlerinizin, organlarınızın, hücrelerinizin, DNA ve RNA’larınızın ruhları. Kendi ruhunuz ve sistemlerinizin, organlarınızın ve hücrelerinizin ruhları hem kendilerini hem de sizi iyileştirme gücüne ve bilgeliğine sahiptir.
Merhaba Deyin Şifa tekniği, basit ve dosdoğru bir tekniktir. Yalnızca merhaba deyin, sevginizi ve takdirinizi ifade edin ve dileğinizi bildirin. Örneğin, eğer sırt ağrılarından yakınıyorsanız şöyle söyleyin: Sırtımın sevgili ruhu, seni seviyorum. Sırtımı iyileştirebilir misin? Kendini iyileştirme gücüne sahipsin. İyi bir iş çıkar. Teşekkür ederim. Ardından bedeninizi bütünüyle rahatlatın. Üç dakika boyunca gevşemiş bir biçimde kalın ve neler olacağını görün. “Mucizevi” bir biçimde iyileşebilirsiniz. Kendinizi çok iyi hissedebilirsiniz. Kendinizi birazcık iyi hissedebilirsiniz. Hiçbir şey hissetmeyebilirsiniz. Hiçbir şey hissetmemeniz veya bir gelişme kaydetmemeniz Merhaba Deyin Şifa Tekniği’nin işe yaramadığını göstermez. Sonuçta sizi saatlerdir, belki de günlerdir rahatsız eden bir ağrıdan kurtulmak için yalnızca birkaç dakika harcadınız. Bu teknik size inanılamayacak kadar basit gelmiş olabilir. Sizden tek istediğim açık görüşlü olmanız ve bunu birkaç kez daha, belki de birkaç gün daha denemeniz.
Bu tekniği dünya çapında pek çok insana öğrettim ve bunların büyük bir kısmı fayda sağladıklarını belirttiler. Kendi üzerimde uyguladığımda da olumlu sonuçlar aldım. Şimdi bu teknikleri tüm insanlıkla ve tüm evrenle paylaşma zamanının geldiğine inanıyorum. Merhaba Deyin Şifa Tekniği’ne bir şans tanıyın. Hemen işinize yaramayabilir ancak bu hiçbir zaman işe yaramayacak demek değildir. Özellikle kronik ağrılarınız veya yaşamınızı tehdit eden bir rahatsızlığınız varsa aylardır veya yıllardır hasta olabilirsiniz. Sabırlı olun. Hastalığa yol açan tıkanıklıklar uzun bir zamanda meydana gelmiş olabilir. Kalbinizi, zihninizi ve ruhunuzu evrenin şifasını kabul etmek için açın.
RUH GÜCÜNÜN ŞİFA FORMÜLÜ
İçsel ruhlarınıza merhaba derken, sırt ağrısını iyileştirmek için yukarıda sunulan örnekteki gibi basit bir formül kullanabilirsiniz. Basitliğine rağmen bu formül inanılmaz bir  şifa bilgeliği ve derin ruhsal sırları taşır. Beş cümleden oluşur:
  • Merhaba deyin: ……. sevgili ruhu, zihni ve bedeni,
  • Sevgi verin: seni seviyorum
  • Olumlama belirtin: kendini iyileştirme gücün sahipsin
  • Emir verin: iyi bir iş çıkar!
  • Minnet ve saygı belirtin: teşekkür ederim.
Bu beş cümleyi her türlü iyileştirme girişiminde hatırlayın.
İlk cümlede merhaba dediğinizde, ruh, beden ve zihin sıralaması ile konuşmanız son derece önemlidir. Örneğin kalbiniz için şifa diliyorsanız, “kalbimin  sevgili bedeni, zihni ve ruhu” değil “kalbimin sevgili ruhu, zihni ve bedeni” dediğinizden emin olun. Ruh her şeyden önce gelir, çünkü o, yaşamın özüdür. Ruhunuzu anlayın ve onunla iletişim kurun. Size şifa vermesini isteyin. Ardından elde ettiğiniz sonuçların tadını çıkarın.
DIŞSAL RUHLARA MERHABA DEYİN
Şifa için yardıma çağırabileceğiniz ikinci grup ruhlar “dışsal” ruhlardır- doğanın, koruyucu meleklerin, Budaların, azizlerin, atalarınızın ve sevdiklerinizin ruhları -veya inancınıza uygun olan diğer ruhlar. Evrendeki her şeye merhaba diyebilir ve şifa vermeleri için yardım isteyebilirsiniz. Tüm ruhların sizi iyileştirme gücü vardır. Şu şekilde istekte bulunabilirsiniz:
  • Güneşin sevgili ruhu. Seni seviyorum. Ağrılı omuzlarım için bana şifa verebilir misin? Teşekkür ederim.
  • Dünya Ana’nın sevgili ruhu. Seni Seviyorum. Ayaklarımı iyileştirebilir misin? Teşekkür ederim.
  • Yıldızların sevgili ruhları. Sizi seviyorum. Böbreklerime güç verebilir misiniz? Teşekkür ederim.
  • Koruyucu meleklerin sevgili ruhları. Sizi seviyorum. Bağışıklık sistemimi güçlendirebilir misiniz? Teşekkür ederim.
İnsanlar olarak bizler, fiziksel biçimlere sahibiz. Pek çok yüce, aydınlanmış varlıklar da ruhsal biçimleri içerisinde bizlere hizmet ederler. Eğer onlara ihtiyacınız varsa, dua edin, o zaman yanınızda olduklarını göreceksiniz.
Merhaba Deyin Şifa Tekniği ile sınırsız şifa güçlerine ve yeteneklerine 7 gün ve 24 saat erişilebilmesi mümkündür. Yapmanız gereken tek şey onları yardıma çağırmaktır. Çalışırken tamamen gevşeyin ve rahat olun. Saygılı ve sakin olun. Eğer duyarlıysanız, gerçekten de iyileştirici ışığı, sevgiyi ve enerjiyi, bedeniniz de karıncalanma, dalgalanma, ısı veya serinlik şeklinde hissedebilirsiniz. Hissettiklerinizden bağımsız olarak, iyileşmenin bu kadar basit olması karşısında hayrete düşeceksiniz.
ANAHTAR KELİME MİNNETTİR
Merhaba Deyin Şifa tekniği, bu kitabın en basit ve en etkili şifa  tekniğidir. Herkesi ikna etmeyi beklemiyorum. Fakat sizlerin açık görüşlü davranarak, bu tekniğe bir şans tanıyacağınıza inanıyorum. Eğer işe yararsa, istediğinize cevap vermiş olan ruhlara karşı minnettar olun. Eğer hemen işinize yaramaz ise, daha önce söylediğim gibi sabırlı olun ve güveninizi yitirmeyin. Pes etmeyin! Nasıl bir sonuç alırsanız alın, minnet etmeye ve şükür etmeye devam edin. Eğer tüm bunlara rağmen bu teknik işinize yaramıyorsa, o zaman lütfen vazgeçin.
Unutmayın, merhaba dedikten ve şifa dileğinizi bildirdikten sonra, dua ettiğiniz ruhun şifasını hissetmek için üç-beş dakika bütünüyle gevşemiş, rahat ve sakin beklemelisiniz. Eğer bunu daha uzun süre devam ettirmek istiyorsanız sorun yok -ne kadar uzun sürerse, o kadar iyi olur. Tamamen rahat ve sakin olduğunuzda hücreleriniz, organlarınız, sistemleriniz şifaya daha açık, ve alıcı bir hale gelecektir. Hücrelerin içindeki madde ve dışındaki enerji arasındaki dönüşüm dengeye gelecek, sağlıksız durumu yaratan enerji veya madde tıkanıklıkları ortadan kalkacaktır. Sağlığınız yeniden yerine gelecektir.
Minnettarlık ruhsal saygının anahtarıdır; günlük yaşamınızda çevrenizdeki insanlara gösterdiğiniz minnet ve saygı kadar önemli ve faydalıdır. Ruhsal dünya da tıpkı çevrenizdeki insanlar gibi, minnettarlığınızı fark eder ve takdirle karşılar. Bu tekniğin kullanımında herhangi bir zaman sınırlaması yoktur. Her yerde ve her zaman kullanılabilir. Ne zaman ihtiyaç duyarsanız, ne zaman talep ederseniz, evrenin enerjisi sizi şifalandıracaktır.
Ruh Zihin Beden Şifası
Dr.Zhi Gang Sha

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder