Booking.com

Bağışlamak, Özgürlüğün Anahtarıdır


affetmek ile ilgili görsel sonucu

Bana gelen insanlara sık sık sorarım: “Haklı mı olmak istersin, mutlu mu?” Hepimizin kendi algılarımıza göre kimin haklı ve kimin haksız olduğu konusunda görüşlerimiz vardır. Bize yaptıkları şeyler yüzünden başkalarını cezalandırmak isteriz ama aslında hikayeyi zihnimizde tekrar tekrar döndüren kişi bizden başkası değildir. Ne var ki geçmişte biri bizi üzdüğü için kendimizi tekrar tekrar cezalandırmanın bir anlamı yoktur.

Geçmişi geride bırakmak için, bağışlayıcı olmak isteriz; hatta nasıl yapacağımızı bilmesek bile. Bağışlamak, kırgınlık duygularımızdan ve öfkemizden kurtulmak – olayların özgürce akmasına izin vermek anlamına gelir. Bir bağışlamama durumu, içimizdeki birşeyi gerçekten yok eder.

Hangi ruhsallık yolunu izlerseniz izleyin, bağışlayıcılığın daima önemli bir konu olduğunu ama özellikle hastalık durumlarında fark yarattığını görürsünüz. Hasta olduğumuzda gerçekten etrafımıza bakınmamız ve kimi bağışlamamız gerektiğini anlamamız gerekir. Genellikle, asla bağışlayamayacağımızı düşündüğümüz kişi, bağışlamamız gereken kişinin ta kendisidir. Birini bağışlamamak, o kişiye en küçük bir zarar vermez ama kendi hayatımızı cehenneme çevirebilir. Meseleler onların değil, bizimdir.

Herkesi bağışlamaya kesinlikle istekli olduğunuzu ifade edin: “Geçmişi arkamda bırakmaya istekliyim. Bana zarar vermiş olan herkesi bağışlamak istiyorum ve başkalarına vermiş olabileceğim tüm zararlar için kendimi bağışlıyorum.” Hayatınızın bir noktasında size herhangi bir şekilde zarar vermiş olabilecek birini düşünüyorsanız, o kişiyi sevgiyle kutsayın ve onu serbest bırakarak düşüncenizden kurtulun.

Bana zarar veren insanları bağışlamış olmasaydım, bugün bulunduğum yerde olamazdım. Geçmişte bana yaptıkları şeyler için bugün kendimi cezalandırmak istemiyorum. Bunun kolay olmayacağını söylemiyorum. Sadece, şimdi geçmişe bakıp şöyle diyebiliyorum: “Ah, evet, bu şey olmuştu. “ Ama artık orada yaşamıyorum. Bu, söz konusu davranışa göz yummak demek değildir.

Başka biri size zarar vermiş olabilir, haklı bir şekilde size ait olanı kimsenin alamayacağını bilin. Eğer, gerçekten size aitse, doğru zamanda size geri dönecektir. Eğer, birşey size geri dönmüyorsa, dönmemesi gerekiyor demektir. Bunu kabullenmeli ve hayatınıza devam etmelisiniz.

Özgür olmak için, kırgınlıklarınızdan, öfkenizden ve kendine acıma çukurundan kurtulmalısınız. Bu ifadeyi severim, çünkü çok doğru bir tanımlamadır. Kendine acıma çukurunuzda kaldığınız sürece, hiçbir gücü olmayan, çaresiz kişi olursunuz. Gücünüzü elde etmek için, çukurdan çıkıp ayaklarınızın üzerinde durmalı ve sorumluluk almalısınız.

Bir an için gözlerinizi kapayın ve önünüzde güzel bir su akıntısı hayal edin. Eski acı verici deneyimi, kırgınlığı, öfkeyi, acıyı, affedememeyi akıntıya bırakın. Tamamen çözülüp gözden kaybolana kadar suyla birlikte sürüklendiğini hayal edin. Bunu elinizden geldiğince sık yapın.

Şimdi iyileşme ve şefkat zamanıdır. Kendi içinize dönün ve iyileşmeyi bilen kısmınızla bağlantı kurun. Bunu kesinlikle yapabilirsiniz. Farkında olmadığınız becerilerinizi keşfetmek için yeni seviyelere yükselmeye istekli olun; sadece rahatsızlığı iyileştirmek için değil, aynı zamanda kendinizi tüm olası seviyelerde iyileştirmek, kendinizi kelimenin en derin anlamıyla bir bütün haline getirmek için. benliğinizin her parçasını ve yaşadığınız tüm acı verici deneyimleri kabullenmek, bütün bunların yaşamınızı oluşturan halının parçaları olduğunu bilmek için.

Emmanuel’s Book (Emmanuel’in Kitabı) çok sevdiğim bir eserdir. İçinde, iyi bir mesaj veren çok güzel bir kısım vardır:

Emmanuel’e şunu sorarlar:

“Acı verici şartları kırgınlık duymadan nasıl deneyimleyebiliriz?”

Emmanuel şöyle cevap verir:

“Onları ıstırap değil, dersler olarak görerek. Hayata güvenin, dostlarım. Hayat sizi yoldan ne kadar uzaklaştırıyormuş gibi görünse de, bu yolculuk gereklidir. Gerçeğin nerede yattığını ve bozukluğunuzun o bölgenin neresinde olduğunu anlamak için geniş bir deneyim bölgesine geldiniz. Ancak böylelikle yuvanıza, ruhsal benliğinize yenilenmiş ve daha bilgeleşmiş bir şekilde dönebileceksiniz.”

Gerçekte yapmamız gereken tek şey, düşünce tarzımızı değiştirmek, kırgınlıklarımızdan kurtulmaya ve bağışlamaya istekli olmaktır.


Kaynak Kitap: “Pozitif Gücün Büyüsü” – Yazar: (Çocukluğunda büyüdüğü evde başlayan, ki genç kızlığında evden kaçtığı zaman bile devam eden) yaşadığı, affetmesi en zor ağır cinsel istismarları bile affetmeyi başarmış büyük Spiritüel Öğretmenlerden/yazarlardan ve dünyaca başarıya ulaşmış Hay House Yayıncılığın Sahibi) : Louise L. Hay

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder