Booking.com

ÖZGÜRLEŞMEK-ÖZGÜRLEŞTİRMEK İÇİN BAĞ KESMEK…






Başka insanlarla ilişkilerimizde geçmişte yaşanmış olumsuz deneyimler yada bazen onlarla ilgili beklentilerimiz, onları kaybetme korkumuz, bağımlılığımız gibi durumlar bizimle o kişi arasında görünmez bağlar oluşturur.

Fakat bu bağlar tıpkı bir insanı sararak öldüren sarmaşıklar gibidir; kimse kendisi olamaz, gelişemez, aradaki o bağlar; sevdiğimiz insanı da bizi kısıtlayan, gelişmekten-mutlu olmaktan alıkoyan, nedenini anlayamadığımız bizi aşağıda tutan bir “hal” içine sokar: Zaman zaman şunu söyleriz: “Herşey yolunda, bir sorun yok, ama içim sıkılıyor.” yada “şunu yapmak istiyorum, içimde birşey sanki mani oluyor..” “evimi satmak istiyorum, satışa da çıkardım ama satılmıyor” Bunların hepsi gerçektir, yaşayanlar vardır, ve durugörürler etrafımızdaki bu bağları görürler; bu bağ ister evimizle, ister sevgilimizle, ister çocuğumuzla olsun… Bazen yaşam süresi dolmuş, ama bizim bağımlılığımız nedeniyle öte aleme “geçiş” yapamayan yakınlarımız vardır.. Hatta bazen kendi korkularımız, kendi yargılamalarımız, beklentilerimiz sebebiyle kendi kendimizi bile bağlarız.

Yani en sevdiklerimizi, yahut kendimizi İLERLEMEKTEN ALIKOYARIZ bilmeden…

Bu şuna benzer: Çocuk üniversite sınavında en sevdiği bölümü, ülkenin en iyi üniversitesini kazanmıştır, fakat o üniversite başka şehirde yada ülkede olduğu için anne-baba “ben seni çok seviyorum, dizimin dibinde kal, gitme…” demektedir.. Belki “o mesleğin” en parlak kişilerinden biri olabilecekken, onu çok sevdiğimiz için! onu yanımızdan ayırmadık diye, onu dünyanın en bahtsız insanı yapmak!

İşte bağımlılıklar, korkular, olumsuz deneyimler… gibi etkenlerle, biri ile aramızda bağların olması da aynı böyle bir şeydir.. Madem ki ruh olarak büyümeye geldik… büyüyelim ve sevdiklerimizin büyümesine “izin” verelim..

Evet bu çalışma “o bağları” kesmek içindir; ilişkiyi bitirmek için değil. Fakat bitmesi gereken ilişkilere de izin vermeliyiz.. gitmesi gereken’e izin vermeliyiz. Üniversiteyi birlikte okuduğumuz arkadaşımız yurtdışında master yapmak istediğinde nasıl ona “biz sonsuzadek birlikte okumalıyız, ya bende gelirim yada sen de gitme..” demek ne kadar anlamsızsa, başka bir hayat deneyimiyle büyümek isteyen birine “gitme kal..” demek o kadar anlamsızdır..

Koşulsuz sevgiye yakışmaz..

Koşullu sevgi ise, sevgi demek midir, ihtiyaç demek midir, onu kendi içimizde bulalım:)

Gözlerinizi kapatıp bir kaç tane yavaş ve derin nefes alın, bedeninize gevşediğini söyleyin.

Sonra deyin ki:

“Sevgili filanca Seninle yaşadığımız ilişki süresince bilerek yada bilmeyerek yaşattığım tüm zorluk ve sıkıntılar için senden özür dilerim. Lütfen beni bağışla.

Ben seni içtenlikle bağışlıyorum. Ve sevgiyle yada zorlayarak bana öğrettiğin her şey için sana teşekkür ediyorum. Öğrenmem gerekenler için bana “rol arkadaşı” olduğun için teşekkür ediyorum. Aramızdaki bağları kesiyorumve seni benden, beni senden özgür bırakıyorum.Hayat Yolun ışık ve sevgi olsun her zaman…

Bunu yapmak her geçen gün enerjinizi(auranızı) size ait olmayan ama sizi bağlayan, kısmetinizi kapatan her türlü enerjiden temizleyecektir.

Bu da şu anlama gelir:

Yepyeni bir kader yaratma şansına sahip olacaksınız:)

Öncelikle aile bireyleri, eş, çocuk gibi en yakın ilişkilerimizden başlayarak ilişki içinde bulunduğumuz herkes için tek tek yapılması tavsiye ediliyor. ölmüş yakınlarımız için de…

Ve özellikle zor deneyim yaşadığımız kişiler için de…

Ta ki affettiğimizi hissedene kadar…

Şu hep hatırımızda olsun lütfen; biz bu çalışmayı öncelikle kendimiz için yapıyoruz; kendi ruhumuzu, hayatımızı, kaderimizi iyileştirmek için…

OLABİLECEĞİMİZ EN YÜKSEK POTANSİYELDEKİ KENDİMİZ OLMAK İÇİN…

Ve hayatımıza girmiş olan herkes rol arkadaşımız…

oyun bittiğinde bunları konuşuyor ve tüm rol arkadaşlarımıza teşekkür ediyor olacağız; tıpkı dünyada izlediğimiz tiyatrolardan sonra oyuncuların birbirine teşekkür ettiği gibi…:)

Alıntı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder