Booking.com

Sabah 3’te uyanmak

Sabah 3’te veya biraz daha geç uyanma olayı oldukça yaygındır. Mistik veya doğaüstü bir olay olmak şöyle dursun aslında anksiyeteye ilişkin uyku bozukluklarının yol açtığı çok yaygın görülen bir problemdir.

Ancak bu olayın daha iyi anlaşılması ve derinine inilmesi açısından detaylı bir şekilde açıklanması gerekir. Sabahın bu kadar erken saatlerinde uyanıp tekrar uykuya dalamamak birkaç gün boyunca yinelendiği takdirde can sıkıcı bir hal alabilir. Bu sebeple durumu düzgün şekilde yönetmeyi öğrenmek önem taşır.

Sabah 3’te uyanmak: ilgili semptomlar





Bu yaygın olayı konu alan birçok yayın mevcuttur. Ancak bunun tuhaf bir tarafı olmadığını unutmayalım: aslında bu beynin o anda hissettiğimiz yüksek seviyedeki anksiyeteye verdiği reaksiyondur. Uykumuzu düzenli olarak aksatmaya başladığında, durumun ele alınması gerekir.

Sabah 3 ile 4 arasında uyanmaya genelde eşlik eden diğer semptomlar ise şöyledir:
Yoğun anksiyete ve huzursuzluk duygusu ile uyanmak.
Hızlı kalp atışları ve bir tehlike hissi.
Yeniden uykuya dalmak imkansızdır. Bu da gerginliği, olumsuz duyguları ve uykusuzluğu arttırır.
Yeniden uykuya dalmayı başarırsanız bu çok hafif bir uykudur ve yorgun uyanırsınız.
Haftada birkaç defa sabah 3-4 arası uyanmak.
Sabahın erken saatlerinde uyanmak ve anksiyete
Neden sürekli sabah 3’te uyanıyorum?

Hafta boyunca sabahın erken saatlerinde aniden uyanıyorsanız kendinize sormanız gereken ilk sorular canınızı sıkan bir şeyin olup olmadığı, çok mu fazla çalıştığınız yoksa duygusal bir sorunla mı karşılaştığınızdır.

Tüm bu faktörler her zaman farkında olmadığımız anksiyete duygusuna sebep olabilir ve beyin bu sorunlara uyku yoluyla tepki verir.

Haydi bu konuya daha yakından bakalım:
Anksiyete doğrudan merkezi sinir sistemini değiştirir ve buna bağlı olarak sistemde uyku-uyanma döngüsüne ilişkin biyo ve nörokimyasal sistemlerde küçük değişiklikler görülmeye başlanır. Bunlar uyku aşamalarını değiştirir (REM ve REM dışı).
Genelde, yattığımızda uykuya dalmakta zorlanırız. Gece yarısı uykuya dalarız ve anksiyete uykumuzun bölük pörçük olmasına yol açar ve bu sebeple uykunun derin ve onarıcı olduğu REM aşamasına varmak zorlaşır. Beynimiz bu anksiyeteyi kaçmamız gereken bir tehdit olarak algılar. Bu alarmı hissetmek sabaha karşı 3’e doğru aniden kalkmamıza sebep olur.
Bu vücudun anksiyeteye verdiği doğal tepkidir ve sinir taşıyıcılarımız değişerek uykuda bozukluklara yol açar.

Bu sorun hakkında neler yapabiliriz?





Uyku bozukluğunun sebebi anksiyete ise, iyi bir uyku istiyorsak stresin kaynakları ve anksiyete sebep olan problemlerle yüzleşmeliyiz.



Hayatınızda bir şeylerin ters gittiğini kabul etmek önemlidir. Gece yarısı bir tehdit hissiyle uyanmak bir şeylerin yolunda gitmediğinin açık bir sinyalidir. Nedenini, hayatınızda tam olarak neyin canınızı sıktığını, sizi mutsuz ettiğini veya tehdit ettiğini kendinize sormalısınız.
Hayatınızda küçük değişiklikler yapın, öncelikler belirleyin ve beyninizi uyarmak ve stres atmak için yeni hobiler yaratmaya çalışın.
Akşam yemeğinden sonra en az yarım saat boyunca yürüyüş yapın. Yürüyün, derin nefes alın ve olaylara farklı açılardan bakın. Rahatlayın.
Eve geldiğinizde rahatlatıcı bir banyo yapın ve yatmaya gidin. Düşünmeniz gereken en son şey “yarın iyi olmam için bu gece uykumu almalıyım.” Beyniniz bu düşünceyi “uymalıyım” şeklinde bir zorunluluk olarak algıladığından strese yol açar.
Zihninizi boşaltın ve düşüncelerinizi sakinleştirin.
Odanızın temiz, iyi havalandırılmış ve güzel koktuğundan emin olun. Uzmanlara göre, uyku için en iyi sıcaklık 20°C’dir. Sıcaklık 25°’nin üstüne çıktığında vücudun rahatlaması zorlaşır. Bunu unutmayın!

Her gece belli saatlerde uykunuzdan uyanıyor musunuz?

İnsan vücudunda, bedensel fonksiyonlarımızı yöneten içsel bir saat bulunur. Her gece aynı saatlerde uyanıyorsanız, belli bir organla ilgili bir konu size uyandırıyor olabilir.

Organlar ve onlarla ilişkili saatler şöyle:


- 21:00 – 23:00 arası: Bu saat aralığı endokrin sistemimizin tekrar dengelendiği ve enzimlerin dolu hale getirildiği zamandır. Bu saatlerde uyumakta zorlanıyorsanız; vücudunuz “kaç-savaş” modunda takılı kalmış olabilir.

- 23:00 – 01:00 arası: Bu saatlerde sık sık uyanıyorsanız, birine gücendiniz, darıldınız ve bunu salıvermiyorsunuz, taşıyorsunuz demektir. Kendinize dönün, kendinize sevgi verin, yapabildiğiniz kadar sakin kalmaya ve enerjinizi bu alana harcamamaya çalışın.

- 01:00 – 03:00 arası: Bu saat aralığı bedeninizin toksinleri atmak ve yenilenmek için kullandığı çok önemli bir zamandır. Bu saatlerde uyanıyorsanız; genelde öfke, hayal kırıklığı ve olumsuz düşüncelerin işareti olabilir.

- 03:00 – 05:00 arası: Bu saatler; akciğerlerin onarımda olduğu ve bedeninize oksijen akıttığı saatlerdir. Akciğer sorunları çoğu zaman keder ve derin üzüntü belirtisidir.

- 05:00 – 07:00 arası: Bu saatlerde daha önce tespit edilen toksinler vücuttan atılır. Kalın bağırsak da bu saatlerde aktiftir.

alıntıdır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder